Bu kaçıncı darbe,
Bu kaçıncı ayrılık akşamı.
Saatlerin asır kadar uzun,
Sessizliğin çıldırtıcı vuruşları,
Acıların kucak dolusu zehri,
Ve bu kaçıncı bekleyiş.
Halâ uslanmadın
Halâ deli,
Halâ sevdalısın.
Bıkmadın bir türlü sevmekten,
Deli gönlüm.
Bıkmadın üzülmekten günlerce,
Bıkmadın göz pınarların kuruyuncaya dek,
Ağlamaktan.
Bu kaçıncı gece,
Uzun ve soğuk,
Bu kaçıncı sonsuzluk,
Hep aynı vurgunu yiyorsun.
Hep vefasız karşındaki.
Hep yalnız sohbet ettin,
Ayrılık akşamlarında.
Hep dualar ettin.
Hep buruk,
Bir masalın ucundan tutup,
Yeni öyküler yazdın.
Hep yeni bir aşk masalı,
Mutlu başlayan,
Delice sevişilen geceler boyu,
Delice özlenen,
Delice beklenen,
Bir gece gelivermek için ansızın.
Ama hep ayrılık olan sonu.
Hep biten bütün masallar gibi,
Ama mutsuz,
Hep ayrılan yollar,
Bin defa yazılan şiirler.
Dolup taşan izmaritlerin kokusu,
Ve sarhoş eden yalnızlık.
Teselli edecek bir sevgi sözü.
Ve sevmek,
Sevilmeden,
Bir daha,
Bir daha.
Artık yeter.
Yüreğime bir kilit vurulsun artık.
Anahtarlarını denize atın ki,
Bir daha açılmasın.
Ve bir daha bu ayrılık akşamları,
Asla yaşanmasın.
ONUR SANCAK