Özür Sanatı...
Bin yaşıma gelmeden yaşlandım şimdi
Kâinatta girmediğim kara delik kalmadı ardından Ve sen neden mutsuz bir gezegen kalmıştın yörüngesiz Ve seni neden keşfettim küçük dürbünümden Henüz icat edilmemiş aşkımın karşılıksız çeki Gündem kadınındaki aynaya vurunca pi sayısı gerginliği Matematiksel bir yalnızlıktı bire erdemli sanatsal Ve merakı önce sıfır sonrası sonsuzluk Dengesiz fatura Asgari tutar zamanı vefa ve veda Işık hızını geçebildiğim zamanlarda Yanımdan geçip gitmene yetişemedim Adın bugün dünse ve düşse yarın zaman makinesine öğütlü binlerce ilk merhaba deyişimi yükledim Daha bir içten tükürmesin diye yüzüme gelecek Ve kızımız otistik bir meraka endeksli Henüz birbirini bulamamış annesi ve babasızlıktan Daha kararsız değil ÖSS kırılganlığından Ve sade basit bir hesap makinesi hayat Çarpılmayı bölünmeyi bilme sanatı Sevinip üzülmeyi bildiğimiz kadar Ayırt edemiyen onlardan beni Vurmadan yeşilliğini baharın yüzüne Ve denizin maviliğini gökyüzüne ihanet aşaması kadar Unut gitsin yeminlerine değişmişken Artık içinden geçirme benim gecelerimi Sırf hata yaptım sana döndüm cümleleri Kadarsa anladığın, Kabiliyetsiz geri dönüş tanrısına sığınmış Ve farkına var ki ben teklerin çocuğuyum Rabbim tek annem tek aşkım tek Kıyılarına vurduğum başım kadar kanıyormu aldanmışlığın Ve gel bu gece affedelim birbirimizi Ne sen benden aşk dilen Ne ben senden sonsuzluk Özürlerimiz kadar farklıymışız meğer... |
Ve gel bu gece affedelim birbirimizi
Ne sen benden aşk dilen
Ne ben senden sonsuzluk
Özürlerimiz kadar farklıymışız meğer...
değişik ve güzeldi şiiriniz tebrikler...