NE OLUR SEN BİZE GEL
Ne Olur Sen Bize Gel
Dâvete icâbeti, ben de iyi bilirim, Isrâr etme ne olur, bir yol bul, sen bize gel. Yaptıklarım nâz değil, koşa koşa gelirim! Isrâr etme ne olur, bir yol bul, sen bize gel... Ben de gelirdim lâkin, bir yığın engeller var. Kapıda bekleyen kim, nekadar yüksek duvar? Hadi bekçiyi savdım, köpekleri kim savar? Israr etme ne olur, bir yol bul, sen bize gel... Kahveyse, bizde de var o, bence bir bahâne. Gönül ne kahve ister, ne de bir kahvehâne. Manzaraysa, bizden de görünüyor şâhâne! Isrâr etme ne olur, bir yol bul, sen bize gel... Maksadın konuşmaksa, bülbül gibi öterim! .. Sohbetime doyulmaz, mahalleye yeterim. Takmam ben bu dünyanın, anasını satarım! .. Isrâr etme ne olur, bir yol bul, sen bize gel... Bak, sende şâirlik var, bende şiire merak, İnan okumak kolay, o işi bana bırak.. Sen nasılsa ustasın, ben de olurum çırak, Isrâr etme ne olur, bir yol bul, sen bize gel... Kelimeler biter se, biz bize bakışırız! Bilsen, birbirimize bir güzel yakışırız... Sizinkiler asabî, billâhi sıkışırız! .. Isrâr etme ne olur, bir yol bul, sen bize gel... Ben öyle her bir telde oynayamam, bana ar! Hem öyle açık, seçik, anlatılana kadar, Uzun sözün kısası, sizin bahçe bana dar. Isrâr etme ne olur, bir yol bul, sen bize gel... Sessizce aç kapıyı, mehtâbı uyandırma! .. Gece vakti kimseyi, kapıma dayandırma! Beni yak, önemi yok...Kendini hiç yandırma! Isrâr etme ne olur, bir yol bul, sen bize gel... Antalya-2009/8 Halil Şakir Taşçıoğlu |