KAÇAK HİKÂYESevgili dostum Yasemin’e… Günbatımıyla gelen Yılgın, yorgun ve kaçak bir aşk şiirini daha ilk mısrasında Ölüme mahkûm eden yaşanmışlıklar dolduruyor çoğu kez kâğıtları. Ölümle tanışmadan elleriyle Ölümüne sevdalar çiziyordu kalbine. İlk mutluluğuydu yazdığı, tükenmez aşkının Söyleyemediği mısraları döküyordu kâğıdına Yirmi birinde o gencecik yürek Gencecik kızlık gururuyla. Sokaklarımızda hemen her gün tanıdığımız sensin o yürek Bizden farkı olmayan. Yürüyordu yaşadığı ülkede kadın olmanın Ne yaman bir iş olduğunu bilerek. Kazanılması gerekenin sadece kaybetmemek olduğunu da. Her yaz sabahı sen paslı gözlerinle uyanırken güneşli yatağından Yirmi birinde o kız Umudunu, Gülüşlerini, Kalemini ve Bir daha sadece düşlerinde öpebileceği sevdasını Bir haziran akşamında verdi toprağa. Haberi bile olamadan yalçın gözleri. Kaçak bir aşk şiiri daha bitti Söylenemeyen sözlerin Yılgın, Yorgun ve Pişman dizeleriyle. Bir düş düşle şimdi hadi Kenarına bir de gelecek iliştirmeyi unutmadan. Gençliğine bu kadar zorbalığı Reva gören bu çınar ağacında. |