BİR KADIN YAŞARDIBir kadın yaşardı bir zamanlar bu sokakta, Yüzünde toprak misali çatlak, Gözleri sönmüş ufuklar gibi, Ve mor dudaklarında hep yalnızlık çiçekleri olurdu. Gümüş teller dolmuştu gece kadar kara saçlarına, Buruş buruş elleri, Titrerdi, Tutarken yüreğini... Bir kadın yaşardı bir zamanlar bu sokakta, O da doğmuştu bir tarihte minik bir bebek olarak, Onun da ana babasının gözleri gülmüştü doğarken, O da umutlar ekmişti gönül tarlasına, O da gitti okullara, O da dinledi masalları soğuk kış gecelerinde, Sıcacık sobanın başında. Ve bir gün geldi o da sevdi delice, Gizli gizli buluştu sevdiğiyle, Mor menekşe pastanesinde, Tek istediği sevdiğine kavuşmaktı, Sevdiğinin adını kazıdı yüreğine, Ve düşleri bir kibritte yandı, Bir poyraz uçup savurdu ikisini de, Acımasızca, Çok uzaklara... Ve hep özledi, Ve hep bekledi, Ve hep düşledi, Ve hep sevdi, Ve hiç unutmadı gönlündeki sevdasını... Sonra bir tamirciyle evlenip gitti, Çok uzaklara, İki gözlü konduda yaşadı, Küçük bir kasabada, İki çocuğu oldu, Erkek, Zaman durmuştu artık, Zamansız yaşıyordu kadın, Gömmüştü takvimleri geçmiş yıllara, Artık düşleri anlamını yitirmişti onun için. Artık beklemiyordu hiç kimseyi, Artık gülmüyordu yüreği... Ve yıllar geçerken bir çentik atıyordu yüzüne, Gözlerine, Saçlarına, İlkbaharken sonbahara dönüyordu, O zaman yoktu, Sıkışmıştı yüreği. Artık mehtaplı gecelerde dolaşmıyordu, Yağmurun altında haykırmıyordu sevdasını, Artık yazmıyordu gönül dolusu mektupları, Artık beklemiyordu umutlarını, Çoktan ölmüştü, Gönlündeki kanadı kırık kuş. Ve yapayalnız kaldı bir gün, Dalından kopan bir yaprak gibi, Savruldu boşlukta, Dolandı durdu sarhoş, Konmak için sevdiği yüreğe, Ama hiç konamadı sevdiği yüreğe... Ve bir gün tüm şarkılar sustu, Tüm rüzgârlar dindi, Tüm kuşlar çekip gitti, Gönül kuşunun peşinden özlediği ülkeye, Sevdiğine, Sevdasına gitti, Sessizce... Bir kadın yaşardı bir zamanlar bu sokakta, Artık yaşamıyor... ONUR SANCAK |