MASAMDA YOKLUĞUN
Giz dolu her yer
Ve hiç iz yok Özlemek ise seni Ant olmuş içimde Bir dağ gibi Ağırca yükselmiş göğe Ve altından akan nehirler Altın sarısı yaprakları ve Hüzün dolu yağmuruyla Süzülür gözlerimden geceye Parlar ay ışığı Gözlerinden, Sakın bakma Kal öyle Yüreğim yağmalanmış ya işte sevgilim Dur artık rüyalarımda Kaybettiğimi her uyandığımda Ne olur hatırlatma Masamda yokluğun var Duvarlar köşelere doğru Bir karanlık Ve bir yalnızlık içinde Eğdim ben de yüzümü; Ama bu kez göğe.. Gökyüzü Kalbin orada Ve hala yaşıyor Biliyorum çünkü Nabzım atmaya devam ediyor Al beni de götür Bir gece Ansızın çıkıver de Isınsın kalbim Ateşinle, Ki ne köyler, kasabalar Yakar da Kalmaz hiç iz geriye Benim de Kalmasın acılarımdan geriye Ne bir gözyaşı Ne de birkaç satır söz; Üzüntü verecek gönüllere.. Yazının olmadığı Hakikatın her insanın Yüzünden okunduğu Güzel bir memlekette Saçların hala Bir matem içinde Savrulur rüzgar ile.. Kal öyle, Dur artık rüyalarımda Masamda yokluğun var Eğdim ben de yüzümü; Ama bu kez göğe.. |
işte en çok beğendiğim yer de bu bölüm...bari rüyalarımızda mutlu olalım sevdiğimizle,terk edip gidiyor çekiyor ellerini elimizden ama bari rüyamızda eleri bizimle olsun değil miii.....o kocaman yüreğinize sağlık...kaleminiz daim,yüreğiniz sevgiye açık olsun...