SANA VE ÖMRÜME DAİRŞiirin hikayesini görmek için tıklayın (Ben senden; yüreğime çakılı bir sen mi istedim?)
Deli bir yağmur sonrası
Toprağa başkıldaran filizler dimağında Riyasız yüzümle Sana geldim... Gözlerimde katıksız bir dünya, Avuçlarımda asırlara armağan bin şarkı vardı... Aç’tım, Sana acıkmıştım. Tutam tutam güllerin goncasında Yüzünde baharlar okuduğum sen, Bulutları delip geçen ay ışığının; Fosforlu mavisinde balkıyan kanatları altında Soluğumu çalan İçimi sel gibi kaplayan düşlerimle, Kucağımda bir deniz gülümsemesiyle Sana geldim... Yangın dumanıymışcasına boğulan kentimizi kurtarmaya, Gecenin zehir zemberek yüzüne tüküren Kemiklerimde gümbürdeyen yüreğimi avutmak Ve Sibiryalı çocukların gözlerine güneşi çizmek için Sana geldim... Sana geldim Çünkü; Gidecek başka yerim yoktu... Yaşam pistinin acemi bir koşucusuydum oysa Deliydim Ve Deli gibi sevdim... Sen; Çarpık tebessümünle Zamanından önce gelişmiş erkek çocuğu, Meydanımı uçtan uca yırtan Soğuk ve taze bir rüzgar bıraktın bana, Yıkılmaya hazır bir dağ gibiyim Eteklerinde yaban ot öbekleri kuruyan... Bir yanımda kasvetli bir ıssızlık, Bir yanımda ölümcül bir yalnızlık |