VAKİT YENİYE DURDU
Ben bu kasvet gemimi Grandük’ce batırdım
Haslet yüklü Nusrat’a; limanlar yenilensin Ebu Cehil zulmünü Taş altına yatırdım Bilâl’ce ezanımda; imanlar yenilensin Kaçalım SU öncesi helâk vakti Tufan’dan Mürşid’in İrşad’ına cemolalım dört yandan Erenler ocağına ateş yakıp her candan Bir baca tüttürelim; dumanlar yenilensin Nizam-ı Âlem için Hisar’ımız Rumeli Irakeyn ve Malazgirt.. Çaldıran, Otlukbeli Düşürsün geleceğe evvelinden evveli Alpaslan Yavuz olsun; Sultan’lar yenilensin Yetsin artık Küffar’ın mazlumu incitmesi Küllensin Tekfur aşkı, kovulsun Haç fitnesi; Tarihe geçsin İzmir Marşı ile gitmesi Çürük yüreklilere yamanlar yenilensin Yer helâl, tohum helâl; helâl yetişti Çınar 19’luk Mehmed’e Ehl-i Kur’an olmak var Müjde Yolcuları’nı bir bir denesin bağlar Nefsin harab kıldığı viranlar yenilensin Kardeşliğin köprüsü mimarsız ve direksiz Sanki asil bâniler asri çağa gereksiz Binalar ruh vermiyor, şekli dilsiz, yüreksiz Arzın ölçü aldığı Sinan’lar yenilensin Horasan, Buhara’dan Şakirtler çıksın gelsin Sinsi diyalogların hoşgörüsü düzelsin Ey lisanım! Sen Yunus, Farabi’yle güzelsin Bir hecene yüz cümle kuranlar yenilensin Kırıp mekanikleri, gem vuralım on Tay’a Atlar üstünde diyar diyar göçüp konmaya Maveraünnehir’de doğup cenge yunmaya Pontos Dağları’nda yol yoranlar yenilensin Ortaçağ karanlığı; Hak/Adalet arıyor Küfür can ezdirecek kanlı palet arıyor Hilâl’in karşısında Salib nâlet arıyor Şer Bizans zincirini kıranlar yenilensin Dil ile bozduğumuz ağızlar yenilensin Allah..! Allah..! diyen Mert, Yağızlar yenilensin Bozoklar, Peçenekler, Oğuzlar yenilensin An geldi, Kös dâvâya Turanlar yenilensin.. |
Sonra silkin üzerinden; rehâveti bir silkin...
Umut çıksın kozasından, makûs bahtını kırsın;
Dik duruşlu vakur ülkün, utkusunu haykırsın...
Anca böyle gönenecek, ahde vefâlı halkın.
Sağlıcakla...