***Canımın İçi***Böyle deli dolu özledikçe seni Canımın içi Bir başka çöküyor gökkubbe üzerime Çehren kadar kalabalık olsa da Sokak lambaları Caddelerde aydınlanmıyor Ruhum gibi Dakikaları bindiriyorum yelkovanın sırtına Akrebin ayakları felçli Nasıl özledim bilsen Canımın içi Taş duvarlar inliyor Duydukça iç sesimi Böyle zehir zemberek özledikçe seni Canımın içi Bir başka ağırlaşıyor puslu havalar Kaldırılmıyor şuursuzca arşınladığım kaldırım taşları Kaç bin deniz mili öteden Gözlerimi kesiyor kirpiğinin her teli Bıçak gibi Eğme kirpiklerini Canımın içi Yüzümde filiz veriyor Kan çiçekleri Böyle fütursuzca özledikçe seni Canımın içi Bir başka dolanıyor ayaklarıma mesafeler Virgülün beli kamburlaştığından beri Taşıyamaz oldu hantal cümleleri Ne ayak var ne uyak Öyle yalın duygular ırmak misali Göndere çekiyorum ismini Evrensel flama gibi Düşürme yüzünü Canımın içi Ellerimde kelepçe Prangalıyorum puslu geçmişi Bekle Canımın içi Rukiye Küçük |