NECE DÜNYAHer gün yeni dost tutar, oynaşı çoktur onun! Ey dünya! Ne olacak, böyle gidişle sonun? Sıran geldi dediler, bana da kaş oynattı, Seviyorum dedikçe, tuttu, uzağa attı! Bu nasıl sevgi böyle, bıraktı beni şaşkın! Güvenmem artık sana, ebedi değil, aşkın. Kainatın dilberi, seni mi kıldı Allah? Önce sevdirdin, şimdi, neden dersin illallah! Zülfüne düştü gönlüm, meftun oldum kokuna, Şad etmedin gönlümü, yapışırım yakana! Üç beş tel göndermeli, zülfünden yar dediğin, Bunca oynaş tutarken, ne idi özlediğin? Kömür siyah gözlerin, dalgalı saçların var, Önce el edip durdun, şimdi örersin duvar! Lüleli saçlarını, dökerken gerdanına, Neden girersin her gün, bir garibin kanına? Oynaşınla dönerken sen salına salına, Binlerce aşıkının, ot tıkarsın canına! Güneşle aldatırsın, oyun yaparsın ay’la, Sonra ölüm kusarsın, kurduğun her halayla! Aşıkların kaç fersah uzandı boyunları, Bize haram kıldın hep, el değmemiş koyları. Denizi yasak edip, kıskanırsın gölleri, Kaldırıp eteğini, gösterirsin çölleri! Yalvarırım ne olur, dönme sen, benden yana! Her gün ayaza duran, yanağın düşer bana. İlk öptüğümüz yerde, kalırken dudağımız, Sen bilmezsin, bir ömür, açık kalır ağzımız! Örerken başımıza bu ezeli ağını, Şimdi topla diyorsun, tasını-tarağını! Sen bir kez dönüyorken, biz bin kez ölüyoruz, Kafamızı yedik biz! Ölüme gülüyoruz... Bu nasıl aşktı böyle, nece sevgilidir bu? Çatlayan dudağıma, vermezken bir damla su! Hayrettin YAZICI |
Kafamızı yedik biz! Ölüme gülüyoruz...
Bu nasıl aşktı böyle,nece sevgilidir bu?
Çatlayan dudağıma,vermezken bir damla su!...
harikasınız çok çok güzeldi kutlarım saygımla