MUTSUZ UMUT
Bir sonbahar hüznüdür bu
Karanlık gecelerde akan. Pencere önlerine saklı umutlarımız Kalmadı artık bir saksı çiçeğini sulayacak. Kardelen çiçekleriydik biz halkın, Yokluğu ve yoksulluğu yırtıp atacak. Sonra yitip gittiklerimizle, Yana yakıla ağıtlarımızla Düştük toprağa. Genç bir kızın umutlarıyla sevdalandık yarınlara. Daha yirmisinde kayboldu Umutsuzluğun karanlığında o kız. Sonra dalgalar dolusu düştük Kardeşlerimizin seslerinde Bir ezgi doğuramadan. Ey insan! Ey hasreti, umudu dağlara sürgün insan! Bir daha üfle, Üfle ki Soğusun yarınsızlığın içimdeki yarası. |