...SERİN...
Acı kızdırılmış yağ gibi dağladıkça kanı
Sızı azdırılmış boğa gibi düşürse de canı İsyan yerleşip tene kırmızıya boyasa da tanı Bakışlarca kuyular serin önüme yine de korkusuzum Dil güneş tutulmasına denk kırgın şafağa Çark efsuna kapılıp hızla zamansızlaşır karlara Sevda kapılarına kilitler vursa da çılgınca Sabahlara serin sular serpin yine de susuzum Çınlamalar sağır kulaklara gereksiz kalır Sıradanlık iğnedanlıkla eş delik deşik yaralıdır Kırılmalar fay hattında kalmış paramparçadır İplere un serin hünerinizle yine de uykusuzum Sahipsiz dünlerle baş belasıdır kaçışmalar Geçişir kırpışmalarla bezeli kara kaplı vagonlar Allı pullu hayatın ellbisesinde dolu kırklanmış yamalar Gözlerime güller serin yedi vereninden yine de soluksuzum Bulutları avuçlayıp maviler damlatmak istediler Kısacık kaldırımlarda kelle koltukta geçiştiler Su üstünde yüreksiz özgürce yürüdüler Sihirbaz sözlerde serin kuşlar uçurun yine de umutsuzum... ASLI DEMİREL... |
Geçişir kırpışmalarla bezeli kara kaplı vagonlar
tebrikler.