Sen Gelsen Diye
Kahır mektubunu sana yazarım.
Duvar takvim oldu gün gün çizerim. Hayalin önümde sarhoş gezerim. Dilek ağacına çaput bağladım, Baharlar geçmeden sen gelsen diye. Zemheri ayazı bağrımı yaktı. Sevda sürgününe elemler çöktü Senden başka çare kimsede yoktu. Hazanı geçip de kışı yeğledim. Çiçekler açmadan sen gelsen diye. Kader vurdu bana bari sen vurma. Yad eller mesken mi eğleşip durma. Feleğe rastlarsan halimi sorma. Köhne meyhanede her gün ağladım. Zakkumlar içmeden sen gelsen diye. Derdim az mı sandın binleri aştı. Figanlar doldu da arşa ulaştı. Sevdan yüreğime bulunmaz eşti. Bî cümle dertleri bende eğledim. Ölümü seçmeden sen gelsen diye. Henüz ilk cemrede bünyem işgalde, Şimdi ne haldeyim hele bir gel de? Ateş-i narındayım sularım ol da, İçimde sevdanı közle dağladım, Kefenler biçmeden sen gelsen diye. Azat et gönlümü esir kalmasın. Sinemdeki korla dertler bulmasın. İsterdim ki firkat bize gelmesin. Arşta feryat olup ismin çağladım. Göklere uçmadan sen gelsen diye. Bî hoş haldeyim bak elimden sen tut. Ölüme gebeyiz geçmişi unut. İçimde bir dilek vuslata umut, Girdaptan çıkıp da felah sağladım. Fırsatlar kaçmadan sen gelsen diye. Kâkül perçem perçem alna dökülmüş. Yüreğime aşktan hançer sokulmuş. Hallerimi bilmez ne zalim kulmuş? Çarem yok kendime ipler yağladım, Bedenler göçmeden sen gelsen diye. 22 Kasım 2009 Antakya |
YÜREĞİNİZE SAĞLIK