Geç Kalmayla Aç kalmış Kadın Düşüne Cemre düşmeyince...
Acıtabildiğin kadar acıt canımı
Gücü yeten her büyücüyle Yalnız bırakılmaya kadar lanetle Yeryüzünde tek başıma kalmaya ada adaklarını Beceremediysen Cehennemden yardım iste Bütün günahkârların azabını bana yükle Ateşle cımbızla yetinme Karın deşen Jack’i kalbime hedefle Ve Fred’yi gönder kâbuslarıma Bana alacakaranlıklar kuşağından kus Al elimden zamanı Kum saatimi boğazıma dök Ve alıp başını git Anlayamadığın kadar razıyım İntikamının her neşesine Oysa ne bilecektin Azrail’in cezası değil zerafetidir Bir nefeslik giyotin İsmail’i İncitir mi sanıyorsun Elini kesen bıçak Sanıyorum hırsınla ölümsüzsün Bu yüzden Bıkmadın cehennemden bakmaya dünyama Yeteri kadar yaşlanmadı mı kâinat yokluğumda Yetmedi mi intikamına Asırlara dönüşen tövbelerimin infilakında İstediğin kadar utandırılmadım mı hala Sen misin denemeli dokunuşlarımda Her yanlış sabaha uyandığımda Aynaya yüzümden önce gelmenin sebebi Geç kalmışlığımsa Bütün günahkârlığım Az fahişe az Leyla unutkanlığı Öyleyse Koy beni hırsın dinesiye kadar hala Faili meçhul cinnetlerin gece sakinliğine Başıboş bırak evine gidelim mi sarışınlarının Dört duvara dönüşmelerimde beni Gözbebeklerimi göğsünden düşür Uçurumlara it yatağımı, düşmemi ser üstüne Düşlerime sarhoş cinler yetiştir akrep ve yelkovanla Hovardalığıma kuytu mağaralarda sofralar kur yılanlarla Kuyu sularından bolca arsenik üfle gündelik musluğuma Daha bir ölümcül olduğumu hissettir her yudumda En terli ve aç olduğumda yakalasın, soluğumu zerafet/i Azrail Kuru gürültüyle yetinme Dilediğin kadar savaş çıkarsın içimdeki İsrail Freud’ un delirdiği ne kadar ikilemleri ve ruhsal bulanıkları varsa yükle belleğime Ve bildiğin en dişli vampirleri çağır gece yarıma Kanımda, ağırla, şeytanı ama şah damarıma doku/namaz nasıl olsa Ve en ehcep hesaplarını yaptır Nosduradamus ‘larına son nefesimin Başka koloniden yardım iste binlerce ışık yılından getir katillerimi Klonla sensizliği ve binlerce kadına dönüştür El yordamıyla seni bulmama zorla, bağla gözlerimi şehvetle Tuzak kerhaneler kur yalaka bakışlardan Cehennemden alevli meyveler gönder Her oturduğum deniz kenarındaki yalnız banklarıma Aslında kadın Aşk bir cemre bilgeliğiydi Hani boğazıma sapladığın kum saatine inat Üstün bir zamanlama ahlakında saklıydı giz Ruhunun kömürlüğündeki körlükten göremediğin Önce gökyüzündeydim havari Bütün atmosferleri yırtıp sana gelmek isteyen Sonra içimde eridikçe bir gözyaşına dönüşüp suyuna düşmek isteyen En sonunda varlığına erdikten sonra erdemliğine Sonsuz aşkın toprağına Fışkırmak için bir baharı fırsat kollayan Sen topraktın ben cemre Ve bekleseydin bir bahar gelecekti ardımızdan Anlamadın Ve ben boşluğa Sen aramaya çıkan geç kalmışlığı Artık ardımızda Otistik bir bahar Anlatacak doğmamış çocuğumuza İhanetimizi Sen herkesi bulabilme ihtimalisin artık Ben Yalnızca senin saf halinin günahkâr ve ölümsüz kâşifi Ve Leyla olamadığın sıradan bir düşüme sıkıysa gir bakalım... Hadi artık istediğin kadar öldür... |
her birinden ayrı bir keyif aldım
ama bu, okumadığım bir şiirin imiş iyi ki gün yüzüne çıktı.
Nefisti sevgili maskeli... Leyla yine bir yanılsama, yeni bir hayal peşinde
ama sen gerçeksin, bilgesin, şiirlerin bambaşka bir gizemde...