...SIRITIR SİNSİ SOYSUZ...
Bir yaprak
Dünü yitirişleri sırtlanıp Atıldı savruldu Bin soluk saklıydı kıvrımlarına Oysaki küçücük ve solgundu Bir ahh kısalığında yeşil muratlar Ne gönüllere kuruldu da Bu son hali inanılacak gibi miydi Hep böyle değil miydi yeşil firari Kısırdı döngü son uçuşa kadar Doğuştan yeşil sarıya kertikti Aynada halini görünce Tutmayan boynunu kaldırmak istedi Yüz vermedi mavi yoktu ki elleri Tek tek damladı hüznü Tuzla buluşma zamanı gelmişti Sinsi tuz alaşağı dudağıyla gülümsedi buza Ve sırnaştı arsızca Dondursun korlu alevleri diye Nasıl olsa bir ara çöreklenecekti üstüne Bitişlerin donduruculuğunda yandı kan Gidişler değdirip tuzlu ayaklarını Ayaza saldı canı Kabuk bağlamadan Şimdi korkulu rüya Ufuktaki bahar Yürek bilir sonunu Sırt çevirmeye yeltenir Önce bir filiz baş gösterir Yeşil olur pıtırak gibi Sonunda sarı can bulur yeşilden Yerinden sökülmelere ağlar mavi Dayanamaz sarılır buz beyazına Tuz buz olur sevda Bu döngü kısır ya Sırıtır sinsi soysuz Daha kaç ölüm olacak Kurşunsuz... ASLI DEMİREL... |
elinize sağlık, tebrikler şaire