ŞEMSİYE ÇİKOLATAMAblam görmüş vitrinde ve hiç düşünmeden almış Bana sürpriz olsun diye. Bir çocuk sevinciyle geldi; “kapa gözlerini” dedi. Elimi tuttu sevgi dolu ve avuçlarıma bıraktı, Çocukluğumu bırakır gibi. Hissettiğim an elimde Gözlerim ve kalbim yandı, anlatılır gibi değil. “Şemsiye çikolatam” Çocukluk aşkım. “Bak gördün mü ne buldum sana” dedi ablam. O an bana şemsiye çikolatayı değil de; Çocukluğumu yeniden vermiş gibiydi. Her ısırdığım lokma biraz daha yaklaştırdı geçmişime… Kalbim daha çok acıdı! Babam geldi de aklıma. Sırf ben sevineyim diye hiç üşenmez, Her akşam alıp gelirdi. Nede olsa ben onun pamuk prensesi, Biricik sevdiğiydim. Ben onun her şeyiydim. Hiç bitmesin istedim “şemsiye çikolatam” Sanki o tükendikçe Gerçekler yüzüme vuruyordu, tıpkı bir şamar gibi. Nefesim tükeniyor, Boğuluyordum geçmişin kırıntılarında. Canım ablam; Her zaman yanımda olan. Biliyorum beni mutlu etmek için tüm bu çaban. Gerçekten ben mutluyum abla! Zaman zaman gözlerimin dolduğuna Yalnız ağladığıma bakma. Onlar kimi zaman sevincin, Kimi zaman kederin gözyaşları. Ama sen bunları düşünüp üzülme benim için. İnan ben bakarım başımın çaresine. Babamın yerini de doldurmaya çalışma; Ben alıştım artık yokluğuna. Beni mutlu etmek için kendini zorlama Ne olursun abla. Biliyorum sen benden çok yoruluyor, Bizden çok üzülüyorsun. Her zamankinden daha çok yük var omuzlarında. Serap Baycan Ankara / 2002 |