GÜLDÜR BENİ
Çıkar beni düştüğüm kuyulardan
Aşkın şafağında güldür beni Yalın ayak dolaşırken çöllerde Açılan gonca gibi güldür beni Acılarım kabuk bağlar, yağmur Sokaklarına dolar, başucunda Maziden bir mendil kokar Okşa parmaklarınla güldür beni. Dudaklarına değmeyen adımı Andıkça başkaları Uyanırım sensiz sabahlara Çal kapımı da güldür beni. Ansızın gelir bilirim ölüm Gözlerinde gözlerim sürgün Aşkım, gönlüne ömrünce küskün Aşk olup da güldür beni. Zamansız yaşanır ne varsa yaşanan Sen diye dolaşıyor damarımda kan Geçip gidiyor gün, kalmıyor an Ömür olup da güldür beni. |