YAZMAK GELMİYOR İÇİMDEN
Sirenler çalıyor, şehrin ölümü yakın
Bağışlayın beni yazmak gelmiyor içimden. Ne kadar da saf bir sevdaydı Kuşun kanadında dünyayı turlardı. Nazlı sazım, bir de kara yazım, kalemim Bağışlayın beni yazmak gelmiyor içimden. Kahır doluyum, dudaklarından düşmeyen bir kelime İçin gömüldüğüm yalnızlıklar içinde. Her sabah umudum olurdun Kahrolası dünyaya karşı İyiliklerle boyamak için dünyayı. Sarılmayı bekleyen yaralarının içinde Zehir olurdu gülüşün Ben bilemem dağların arkasını Efkâr biriktiriyorum, Geceleri koynuma almak için Sandalım olursun batarım denizlerde Yakamozların ellerimi yakar. Serap olursun çöllerde Susuzluğum kalır hançer yemiş bağrıma. Her sabah neşem olurdun Kahır dolu saatlerin ucundan Doğan güneş misali. Kederlerimi alıp gidesim gelirdi Gözlerinin ışığı altında Ölümünü bekleyen serçe misali. Her sabah umudum olurdun Kahrolası dünyaya karşı İyiliklere boyamak için dünyayı. Bıraksaydın da ben kötü kalsaydım Çalmasaydın Neşe dolu sabahlarımı. Bağışlayın beni yazmak gelmiyor içimden. |