Sende gel
Sende gel
Gidiyorum Bu kokuşmuş, iğrenç kentten Türlü dolapların döndüğü Yalan, riya, ihanet kokan Dostlukların, on paraya satıldığı Ve aldatmaların göklerde olduğu Sevgilerin, aşkların bir kenara atıldığı Bu kentten gidiyorum, sende gel. Gidiyorum Bembeyaz bir gelinlik gibi Saf aşkların yaşandığı Yüz sene önceki bir anadolu köyüne Kafamda kasket, yamalı şalvar,la Ayağımda yırtık çarıklar Elimde orak, tırpan,la Ekin biçmeye gidiyorum, sende gel. Gidiyorum Yıllar, yıllar öncesine Elimi uzattığım dost insanlara Yüreğime yürek katan canlara Aşkı için dağları delenlere Bedrettin’e asılan Pir Sultan’lara Sözü namus bilenlere Yüreğimle gidiyorum, sende gel. Gidiyorum Sevdası için dağlara çıkanlara Memleket hasretiyle ölen Nazım’lara Acılarımı yüreğime tıkatım Deniz’lere gidiyorum uzaklara Şafakta doğacak güne doğru Darağacına çıkıyorum adım adım İpi boynuma takman için, sende gel. Mazlum Zengin |