GÖZYAŞI MEŞALESİ
Kan renkli akan nehir, yürekler şelalesi,
Narı nura çeviren, gözyaşı meşalesi, Düşünce pınarında, derunilik çilesi, Eserken seher yeli, âşıklar divanesi. Lacivert gecelerde, dolunayın halesi, Yanarken dirilmek var, dönerken pervanesi. Açar baharlarında kızıl dağın lalesi, Yürek yangınlarının var mı sizde çaresi? Sahralara savurmak, rüzgârın meşgalesi, Ummanları dolduran gözyaşı meşalesi, Bu yol çile dergâhı, yüreklerde paresi, Kül olup yoğrulmak var, ateşler nişanesi, Yağmurdan damıtılan, ufuklar piyalesi. Zamanı yırtan ejder, kaderin bilmecesi, Ümit yüklenen toprak, ölüm onun hanesi, Dünün gülistanları, bugünün viranesi, Asumanın kandili, yanarken sitaresi, Ey! Doktorlar doktoru, bitmez mi kalp haresi? Hayatın denkleminde, insanlık makalesi, Onu anlamlı kılan, gözyaşı meşalesi, Hayal âlemlerine, asudelik şalesi, Mezar taşları şahit, ağlar bin bir tanesi. Sularda kayan güneş, yıldızlar defilesi, Göklere akın mı var, bulutlar kafilesi? Kızıl renkli çiçekler, şüheda sülalesi, Sınavın muhatabı, yeryüzü ailesi, Ömrü tüketen yollar, sanki hüküm gecesi, Halime derman yok mu, yücelerin yücesi? Her gün sevdaya namzet, gönüllerin kalesi, Demir dağlar eriten gözyaşı meşalesi. Alın terinden çıkar, hayatın risalesi. Kanatların altında, dağların merhalesi, Sevgiden mahrumiyet, iblislerin hilesi, Mükâfata dönüşür, inanmışın çilesi. Şarkın ufkundan garba, uçan atın yelesi, Nallarının sesinden üç kıta zelzelesi, Bulutların üstünde, al bayrağın kulesi. Çağlara ışık saçan, inanmışın şulesi, Ateş-i aşka yanmak, cezbenin havalesi. Yanarken güle dönmek, gözyaşı meşalesi. 22.08.2009/ANKARA Tarık TORUN |
Yanarken güle dönmek, gözyaşı meşalesi harikaydı