Soluk Soluğa...
Sabah serinliğinde gözlerim ilk sana ilişir…
Öğle güneşi sevdamı yakarken İkindi gölgesinde dinlendiririm telaşlarımı... Akşamın üşüten ve ten acıtan kızıllığını Gecede ellerine teslim ederim katran karası saçlarım şahitliğinde… Zehir yüklü cümlelerin sevdamızdan Yalın ayak kaçışına katıla katıla gülerken Sahilde ürkek dalgaların üzerinde dans eden yarınlarımız Kokmuş hüzünleri tekmeler durur… Sabrı alıp yanıma Usulca sokulup sana Can direğimi dayarken keman misali imanına En tiz ve en kısık sesimle kaçarken kulağına Alları bağlarım sevdamıza... Üstüne bir de süpürge çöpleri serperim karabasana inat… Kırk gün sonrası Kırk taşla şahit tutarım erliğine sevdamın… Ve seni sızım sızım sızlatırken Değdiği yeri de kanatırken özlemlerin Tampon yapanın bir kırmızı gül oluverir… Ve benim ter dökerken bekleyişlerim Alnımda yazılı hüsranı silen bir öpüşün oluverir… Kavuşmaksa cila çekilmiş hasrete inat …Bir yeşil göze ilişmiş selamında saklı kalıverir… "" |
Alnımda yazılı hüsranı silen bir öpüşün oluverir…
Çok güzel bir şiirdi yüreğinize sağlık.