İster Sus ister Ağla...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Gözleri Çölleşmişlere inat...
"Ağlama diyordun ya,
Ağlatmasan ağlarmıydım hiç..." Hayat yokuşunu tırmanırken ; Zirve, Kayar ayaklarının altından, Ha düş, ha düşme. Kahrolası bir korku sarar içini , Adımların kilitlenir. Boğazında, Boğum boğum bir kelepçe, Gözyaşı gözlerde tutuklanır İster sus, ister ağla... Sokaklar, Zirvenin ara yolları yani Dolaşıp durur hayatlar. Gözlerinde, Keşmekeş manzaralar. Yanı başında Yalın ayaklı bir çocuk belirir Parmak uçlarında, Kirlenmiş umutlar. Ayaz düşürür yüreğe Gırtlağına eylül yapışır İster sus, ister ağla... Köşe başında Bir başka hayat belirir. Belirsizlikler yüzlerine yapışır Bir amca, Sigara dumanına saklanır. Yüzüne Acemi bir ressam uğramış Ayaz vurmuş, Yüz kırışmış, karışmış, çatlamış. Elleri matematiksel denklemlerin Yazbozu sanki Bilinmeyen denklemler Harcanmış hayatlar Sonu gelmiş umutlar Elde kalan, Nikotin bulaşmış parmaklar. Gün bitti bitecek Umudu yarına Yokluğu aklına düşmüş. Biliyor, Biliyor geceye tutuklu kalacak Biliyorum... Gözyaşları bu gecede Yüreğine akacak. İçin acıya dursun Tutuklu bir şiir Boğazına dolanır, Mürekkep göze dayanır İster sus, ister ağla... Ötesinde sokağın Üstünden hayat geçmiş Hayli yaşlı bir kadın. Belli ki direnememiş Eline tutuşturulmuş bir kaç kuruş Gözleri orda değil, Sözleri size değil... Şiirler savuruyor, şairlik ne ki Dudakları bitimsiz kalem Her mısranın sonuna Küfürler ekliyor. Nakarat hep aynı, Sevilmemiş bir yüreğin Üryan rahmine dayanmış Hasatında, Vefasız bir evlada adanmış Koca terk etmiş, Evlat gitmiş Kısacası terk edilmiş. Gözlerinde nefretin izi yok Hala sokağın bir ucundan bekliyor eşini Hala sevilmeyi bekliyor Belli ki yüreği, Sevgi diye kanıyor. Bu sokak onu çok iyi tanıyor, Kaldırımlarında uyumuş Çöplüklerinde karın doyurmuş. Zaten, Bu sokağa onun adı konulmuş. Dört çivi ile tutturulmuş tabelada "Umut sokak" yazıyor, Elinin tersiyle gözlerini ovuyor Biliyorum o kadın için için ağlıyor Gör gözyaşlarını tükenmişliğin, Sen, İster sus, ister ağla... |
Zirvenin ara yolları yani
Dolaşıp durur hayatlar.
Gözlerinde,
Keşmekeş manzaralar.
Yanı başında
Yalın ayaklı bir çocuk belirir
Parmak uçlarında,
Kirlenmiş umutlar.
Ayaz düşürür yüreğe
Gırtlağına eylül yapışır
İster sus, ister ağla...
***********************************
Ağlamalar çözüm olsa keşke.. .
Ağlayabilenler ağlasınlar.. .
Taş kesilmiş yüreklere inat.
Ağlayın, ağlatın dünyalar kadar.
Ağlanacak çok şeyimiz var!
Saygılar!