BEKLİYORUMZorun başlangıcıydı, Sabah sessizce, Ağlamaklı gidişin. Artık ne mutlu kapılar sana açılacaktı, Ne güllerde renk, Ne sevdada ahenk kalacaktı. Bana her gün, sıradan bir gün olacaktı, Nağmelerim geceleri yırtarken, Feryadım; Gecenin karanlığın da kaybolacaktı. Gelecek yoktu bize, Sadece; Numune yaşadığımız günler vardı, Ölüye hayat veren hecelerimiz, Aşka duruluk veren gecelerimiz, Sevdayı anlatan nicelerimiz, Vardı vardı da hepsi mazide kaldı Kimi bir ak güvercin, bir hoş olurdun, Kimi dallarıma konan bir kuş olurdun. Bende şiir olur akardım ta derinlerine. Ey kalbimin övüncü, yüreğim hazla çarpar, Gül yüzün güzel aşkın diye söze başlar, Bir tatlı nesim açar, çiçek açar bak şimdi, Gel benim sarı gülüm, ne tatlı bahar şimdi. Ey aşkımın ecesi, şimdi sevme zamanı, Gül, gelincik, Yasemin, daha neler var şimdi, diye devam ederken, Sevmelere doyamadan sabah olurdu. Her akşam ne kadar da azardık. Gece hiç bitmesin der, Sabahlara çok kızardık. Zira her günün minik hasreti başlardı. Sana günler dar gelirdi, Bana yollar zor gelirdi. Sevmelerimiz hiç bitmezdi, Bazen işi asardım, Ama günler de yetmezdi. Ne çabuk biterdi gece, yatana kadar, Bir sabah sen benden kopana kadar. Ve sen gidiyordun, Neden? Niçin? Bilmiyordum, Şu sözler dökülmüştü dilimden, Sevdalar bir değildi ki, hamı vardı, hası vardı, Güzelliği bilmeyen, belki çok dahası vardı. Çocuk gönlüm minik ayrılığa dayanamazken, Ebedi ayrılığa nasıl dayanacaktı. Artık bir yerim değil, her yerim yanacaktı. Son yolculuk başlamıştı, İsyanımıza karşı, bir cezaydı bize bu, Şimdi bir ateş gibi, düştü içimize bu, Elveda demeden gitmiştin, biliyorum, Bende yaşananlara elveda demiyorum Ve seni hala yüreğimde saklıyorum, Gittiğim yerde, senide bekliyorum. Muzaffer TEKBIYIK |
Güzelliği bilmeyen, belki çok dahası vardı.
Serbest ama sanki hece şiirinin tadını veren, kafiyelerle süslenmiş, çok farklı bir o kadarda güzel bir şiir
Baştan sona beni çok etkilediğini belirtmek isterim
tebrikler....