UYAN
UYAN
Şu yalancı dünyayı anlatmaya başlasam Gam deccalı zanneder, doğruyu görmeyenler İnsanın derununa birazda din işlesem Hakk-ı da inkâr eder, sırrına ermeyenler Güçlü boğar zayıfı, kimse çıkıp ses etmez İman fedai ister, hemen böyle pes etmez Firavun öldü ama onun kini yaşıyor Nefis şeytana uymuş ortada dolaşıyor Kaç yüreği devirir bu ne yaman bir tipi Sanki dünyaya dönmüş, Ebu Cehil ekibi Hangi çıkar değer ki, insanı inletmeye Yeryüzü insanlara armağan edilmişken Hangi asırda kelam, yetmiş ki anlatmaya Servetler birer birer, arz-a terkedilmişken Toprak bir sünger gibi, emerken insan kanı Hala ne kaçıyorsun, dönüyorsun arkanı Nemrut’un kan davası, sürüyor uyan.! beşer Can alırken yeryüzü, elinden akmada şer Bunlar hak isteyene, gece gündüz diş biler Sanki iblisle ortak, afyon içmiş gibiler Devri âlem kan kusar, kaç gam getirir bize Bedenler parçalanır, dünyanın gözü bakar Fitneler fitneleri, taşırken içimize İşlenmiş günahların hepsini bize yıkar Bu acılar değildir, tek Siyonist-in karı Yeryüzü hiç görmedi, böyle müthiş inkârı İsa’yı katledenler, durmadan savaşıyor Hayrette dağlar taşlar, insan aklı şaşıyor Yolumuzun üstüne, her gün yeni taş koyar Ne zaman çıkıp bir er, Hak uğrunda baş koyar Hala anlamadın mı? O sana kin taşırken Ne Muhammed, ne İsa, Ne Musa, ne İshak vardır İblisin torunları, kanın da cin taşırken Mazlumu ezer geçer, ne kalbin de hak vardır Saldırırken her koldan, Callud’un artıkları Timsah gözyaşı döker, Hakk-ın yaratıkları Cehenneme can taşır, Şeytanın cücükleri Karşımızda ki düşman Kabil’in çocukları Bunlar Nuh kavmi gibi kalmamıştır vicdanı Yeter artık uyan da, ehl-i salibi tanı Müslüman diyarları, baksana alev alev Yeryüzü huzur bulmaz, bu acı dinmedikçe Muradına eremez, eli kanlı alçak dev Göğsünde taşıdığın, bu iman sönmedikçe Tasma takıp zenciye, en masum huylusundan Asla hayır bekleme, zalimin soylusundan Ölen yetim çocuklar, yeter ibrettir bize Gelmedi gelmeyecek asla bu millet dize Çok çektik zalimlerden, yeter artık uyanda Mazlumun kimsesi ol, beklediği son anda ……………………. Masivan af edilir, belki yüce divan da. Muzaffer TEKBIYIK |