biliyor musun istanbulBiliyor musun İstanbul Ben seni hiç görmedim Ağrıyan sancılarını çektim hep Düşlerimdeki adını taşıdım gündüzlerime Ve sevincini umutlarıma Sendeki her şeyin adı başkaydı bende Görmediğim yerlerine bilinmez anlamlar yükledim Mavine tutku, yeşiline sevda koydum adını Ama hep bir yanımda taşıdım seni Umutlar adına Karnında büyüttüğü sancısını hiç görmeden taşıyan anne gibi Kendisini diyarların ötesinde ki avcısına saklayan yaban kekliği tadında Biliyor musun İstanbul Ben seni hiç görmedim Ağrısını bilmeyen çocuk ağıltılarındaydım hep Gerçeğine cesaret edemeyen hayal perisi. Yaptığım kumdan kalelerde büyüttüm saklı yanını Kimselere de diyemedim hem Aynı yöne bakan ve birbirini hiç göremeyen iki gözümsün sen Biliyor musun İstanbul Ben seni hiç görmedim Ve hiç bu kadar acıtmamıştın beni. Şimdi Hayatımda her şey sana benziyordu ama bir sen yoktun Bunca benzeyen içinde Yakup�ça bir hisle sevdim, Yusuf �a bulanmış gömleğini Hep içimdeymişsin oysa Ama bilmiyordum İstanbul Bilmiyordum İçimde taşıdığım bulutlarının Yüreğimi ansızın yağmurlara salacağını Mağaradaki yarenini görmeden kapısına ağını ören, örümcek misali Örülmüş hücrelerim sana İçindeki güvercin misali, çırpınışlarım Ve dilimde adın kaldı benle Yüreğim kaldırmıyor artık sensizliği Deryana dalmışım bir kez Ya al bedenimi derinine ya da al Dışına ancak bedenim çıkar İçim içerinde Mehmet deveci |