Sevda Çeşmesi
Issız dağ başlarında mahzun şarkılar söyler.
Gece çöker üstüne yıldızlar gönlün eyler. Bir avuç su içseler o onu mesrur eder. Bulutlar kadim dostu yıldızları mest eder. Hem dertli hem sevinçli sevda çeşmesi. Şırıl şırıl akarken bir rüya görür gibi. Sanki mecnun misali yalnızlıktır nasibi. Bir ucu gök katında gönlünde vuslat ipi. Sükûtu efkârından gözsüz aynalar gibi. Bürünmüş tevekküle akar sevda çeşmesi. Yalnızlık bestesini yüreği bestelemiş. Hüzün çiçeklerini elleri destelemiş. Gamı sarmış sineye sevinci postalamış. Yalnızlık şarkısını söyler durur daima. Akşam güneşiyle bir batar sevda çeşmesi. Gecenin koynundaki yalnızlığı efsane. Âşıkların bağrında mestten daha mestane. Sevdanın mihenk taşı gönlü sevdaya hane. Ayazlarda üşürken yüreği yangın yeri. Derdini kimse bilmez akar sevda çeşmesi. Yıldızlar mest olurlar dinlerken şarkısını. Yansıtır göletlerde gönül parıltısını. Sen de gafil davranma doldur gönül tasını. Otur biraz nefes al dinle şırıltısını. İlahi bir edayla akar sevda çeşmesi. Suyu billurdan billur nur katından inen nur. Nefesi daralınca yetişir karla yağmur. Gecenin koynunda o şırıl şırılken uyur. İmrenirken yıldızlar hep tevazuu solur. Sevdanın yalın kılıç serdengeçti neferi. Yalnız ya Hak’a yakın gönlünde kutlu akın. Hor görme garip diye onu incitme sakın! Bağrı sevda yuvası yüreği sevdaya kın. Gece gündüz akar hep ırağı eyler yakın. Hep sevda ülkesine onun sonsuz seferi. Ankara,07.10.2009 İ.K |