yüzünde hikayesi yazan kadın...yüzünde yazılıydı hikayesi apaçık köşebaşında öylece duruyordu gökyüzündeydi gözleri dudakları yağmur yağıyordu... çırılçıplaktı kelimeler gelen geçen okuyordu yüzünde hikayesi yazan kadın aldırmıyordu ne vardı umursanacak artık bozgun değirmenlerinde yorgun bir taş olmuştu yüreği durmadan öğütüyordu dönüyordu başı gözleri kararıyordu bir sokak kedisi sürtünüyordu bacaklarına üşümüş ve aç başını kaldırıp yüzüne bakıyordu amber gözleriyle göz gözeliği unutmuştu bakıp kalıyordu o gözlere ne zamandır unuttuğu uzak bir temmuz sıcağının hazzını yaşıyordu ... uzaktan bakıyordum onlara yaklaşmadan ve farkettirmeden varlığımı herkesten değil biliyorum benden kaçıyordu ne zaman çıksam yoluna bir telaş yolunu değiştiriyordu ... ezbere biliyordum hikayesini ne çocukluğu çocuk ne gençliği gençlik donup kalan yılları mürekkebi solmuş satırlardan damlıyordu amber gözlü kedi yüzünde hikayesi yazan kadından gözünü alamıyordu tıpkı benim onu geri alamadığım gibi... Ceyda Görk 20 Temmuz 2007 sa:21.39 |
ne çocukluğu çocuk
ne gençliği gençlik
bir şarkı geldi aklıma bu bölümü okuduğumda
'' çocukluğum kavruk, gençliğim savruk, yetişkinliğimde hiç hayır yok''
yorumunuz da mükemmel, söylemeden geçmeyim. tebrikler