beni bırakın demeyeceğim size
belli / emir büyük yerden verildi
hüznünüz benim de hüznüm inanın bana
ama sizi güldüremem bu son anımda
kollarınız çelikten daha güçlü
endişelenmeyin / kaçmam mümkün mü

şimdi ben / dakikalar kala idam sehpama
ne düşünmeliyim diye düşünüyorum
hani bir komşum vardı / pencerelerini hep kapalı tutardı
nedendi acaba / hiç öğrenemedim
iyi de / bunun sırası mı şimdi
fakat o izbe evde havasızlıktan ölebilirdi

aklım bırak bunları / düşünme

ama daha iki sokak var gideceğimiz yere
bu taşlar / yani üzerinde yürüdüğüm yol
böylesine güzel miydi daha önce de
gök bu kadar parlak olmuş muydu hiç
şu çömlekçi kadın / peri kızı kadar güzel miydi böyle
nasıl da fark etmemişim / ben deliymişim

ah / daha birinci sokağı bitirmedik bile
tanrım / koskoca ikinci bir sokak daha var önümde

size bırakın beni demeyeceğim
fakat üzülmeniz de hiç doğru değil
sonuçta bu sizin göreviniz
ama beklemeyin benden / sizi bugün güldüremem

ooo / son sokağı yarılamadık bile
hey siz / üzgün durmayın öyle

geldik mi



7 ekim 2009 / 00:10