Yokluğunun Yokolduğu Yer
Yagmurlu bir günde,
Yalnızlık kol geziyor şakaklarımda. Islandıkça sen kokuyor düşlerim. Çorak çöllerde besliyorum sevdamı ! Güneşsiz aydınlıklar bırakıyorum kum tanelerine.. Her birine ölümlü dünyalıklar veriyorum.. Sadaka niyetine.... Aç kalmışım sana ben.. Susuyorum ayazına... Karıştırdığım iklimler beyazıma kara çalmış, Baktıkça dökülüyor gözlerimden/ Kefenin isyan kokan yaşları.. Ölüm bile utanıyor sözlerimden.. Sensizliğin ölümsüzlüğünü diriltiyorum her nefeste..! Olmuyor be sevdam.. Sensiz çöreklenmiyor sevda tende.. Tebessümlerini geri ver İhtimallere tâkat yok bende... Yazık değilmi onca tüketilen gerçeğe.. Tamam gittin sen.. Anladım sevmiyorsun.... Kör kurşun gibi gözlerin saplandıkça ciğerlerime. Gökyüzüm aldanıyor diktiğim ölü bakışların gizemine.. Her bir parçam sancılanıyor, Darağacının vahşet kokan çukurunda.. umutlarım el oldu bana.. Senin kadar yabancıyım artık sevmelere.. Yagmurun avuçlarında doğmuştum sevdaya oysa... Olmadığın düş’te.. Yaşamadığın yürekte.. Kalemim pehrizde.. Yokluğunun yokolduğu yerde.. |