kirpikleri Islak Gribir şair damlıyor geceye _Yıldızlar! Ey yıldızlar! Birleşin, güneş olun! Antep otogarında hasretlik ilk adımında Bir kadının yüzüydü gök yüzüne yansıyan Gözleri acı kahve Kiprikleri ıslak gri Hiç böyle yanlız, tedirgin, hissetmemiştim kendimi Hasretlik gün ışığı özlemiyle Şimdi baba diyen her yavru Bağrımı delen kurşun yarası gibi sızlıyor Fedakar her annenin Gözleri acı kahve Kiprikleri ıslak gri Saat yirmiüçon, gece diken gibi batıyor Dışarda hasret kokulu rüzgarlar Bağrı yanık hoyrat gibi, savuruyor yanlızlığın uçurumuna Bir şair damlarsa böyle bir geceye Gece ıslak, gece gri, gece şiir olur Acı kahvenin hatırına Güneş kara bulutları delerken Tanıdık bir kadının yüzüydü yüzü, Gözleri acı kahve Kiprikleri ıslak gri Hiç böyle ağlamamıştım asfaltı ıslatarak Güneşi kucaklamak isterken Tadına geç varılan hayatın kahrından cıldırarak Seni görmek her an, her saniye Acının kara bağrından koparak... Bana yakın olmalısın, aramızda su sızmamalı Pek öyle uykulara dalmışlığın yoktu. Sen uyuyordun... Bense gitmeliydim, eti tırnaktan ayrırarak Bir anımsayabilsen bilebilsen Gözleri acı kahvem Kiprikleri ıslak grim Şimdi gittiğim gibi dönüyorum; Biraz hüzün biraz sevinç Artık ardımda sallanan bir el var Vücudu olmayan, olsun ya! buda olmayabilirdi. Hiç tanımadığım kentlerden geçiyorum Yol boyu ışıklar üzerime geliyor... Ve mutlluklara bir perde aralanırken Bir yanda da yitirdiklerim Sevinç ve hüzün derken Sabah oluyor... Gökyüzü mavisine kavuşuyor Dağlar yeşiline Bir kadın hasret dolu gözlerle bekliyor otogarda Gözleri acı kahve Kiprikleri ıslak gri. Kazım Demir |