sabah mesaileriaralık kapıdan içeri süzülen gölgendi ve başka şahit yoktu gözlerime karaltında güneş sürgünü yıldızlar saçılıp döküldün dokundun bedenime dakikalar kabına sığmayan bir nehir kanımın akışı bir çağlayan ne bu ilkti ölüp ölüp dirilmemiz ne de gökten yıldızların bir anda silinmesi uzun baş ağrılarımdı erken sabahlar her yanımda kesik yıldız izleri ayaklarımda ağır yorgun adımlar bütün düşmanım beni bekleyen sabah mesaileri 05.02.1996 |
tebrik ederim