AĞAÇLARIN KARDEŞLİĞİ
Ormanın derinliğine gönülden daldım,
Ağaçların kardeşliğinden ilham aldım. Bu sabah dağların doruklarına çıktım, Susamış gönüllere sevgiyle aktım. Selamların en güzelidir Allah’ın selamı, Yer, gök titrer dinleyince güzel kelamı. Allah’ın ilahi selamıyla selamlaştık, Nefreti bırakıp yürekten kucaklaştık. Ormanda çam ağaçları daha çoktu, Aralarında döğüş kavgadan eser yoktu. Birlik olunca sesleri daha gür çıkıyordu, Düşman çıldırmış azgın azgın bakıyordu. Çam ağaçları çokluğunu, güçlü oluşunu, Kendinden zayıfları yanında buluşunu, Baskı aracı olarak hiç kullanmıyordu, Dik durup sağa sola savrulmuyordu. Gürgen, sığla, söğüt, meşe, kavak, Çınar, ıhlamur, köknar, dişbudak, Alıç, ardıç, gürgen, servi, karaçam, Kestane, ladin, akçaağaç, sarıçam, Kayın, sedir, fıstıkçamı, kızılçam, Dut, akasya, gürgen, huş, kızılağaç… Ormanın güzelim ağaçları mis gibi kokar, Boy boy dizilir, ilaç olup gönüllere akar. Ağaçların kardeşliğine bakıp gıpta ettim, Yalnızlığımı unutup kalbimde hissettim. Birbirlerine hiç ama hiç kızmıyorlardı, Nimetlere nankörlük edip azmıyorlardı. Sevgi çiçeklerini birbirlerine veriyorlardı, Âdap ve hayâdan hak yolunda eriyorlardı. Aşağılama, küçümseme yoktu kitaplarında, Kibir, gurur hiç yoktu coşkulu hitaplarında. Sen büyüksün, sen şişmansın, sen zayıfsın, Sen yeşilsin, sen sarısın, sen siyahsın, Sen fakirsin, sen zenginsin, sen delisin, Sen güzelsin, sen çirkinsin, sen akıllısın, Demiyorlardı sen içimizde barınamazsın. Düşünceler, fikirler, siyasi görüşler, felsefeler, Ayrı olsa da ormanın kardeşliği hep galipti, Her biri adalet için ilim yolculuğuna talipti. Ormanlarda özgürlükler korkusuzca uçar, Uğradığı her gönle sevgiyle mutluluk saçar. Ağaçlar demlenir çiçek çiçek, yaprak yaprak, Kucağını açıp bağrına basar şu kara toprak. Büyükler; küçüklere şemsiyelerini hep açar, Fitne çıkaran fesatlar, yuvadan sessizce kaçar. Her daim kol kanat gerip kardeşlerini korurlar, Güneşle dostu buluşturmak için siper olurlar. Hep birlikte yüce yaratıcıyı daima zikrederler, Hakkın sarsılmaz kulpuna sarılıp giderler. Gece, gündüz; soğuk, sıcak demeden yürürler, Baharın yeniden doğup yeni hayata bürünürler. Haksızların başına gök kubbeyi indirirler, Zalimleri attan indirip eşeğine bindirirler. Ağaçlar, günahsız olarak birlikte yaşar, Kardeşlikleri okyanuslar ötesine taşar. Ağaçlar kadar neden özgür olamıyoruz? Kaybolan insanlığı neden bulamıyoruz? Rüzgâr eşliğinde her hışırtı bir zikirdir, İnsanı hakka ulaştıran ise ilahi fikirdir. Ağaçların kardeşliği gözlerimi yaşartır, Düşmanın zehirli dünyasını ise karartır. Allah Kur’an’da: ”İnananlar kardeştir” buyurur, İnsanın ruhunu Cennet meyveleriyle doyurur. Biz, yalan dünyada neden kardeş olamıyoruz? Ayrılığı bırakıp da Nuh’un gemisine dolamıyoruz. 10.03.2006 Yukarı Çulhalı Köyü Akdağmadeni |
Şemsiyelerini açarlar,
Kol, kanat gererler, korurlar;
Onları güneşle buluşturmak için çabalarlar,
Hep birlikte yüce yaratıcıyı zikrederler,
Gece, gündüz demeden…
Baharın yeni bir hayata bürünürler,
Ruhuyla baş başa, günahsız olarak.
Her hışırtı bir zikirdir, rüzgâr eşliğinde,
Ağaçların kardeşliği gözlerimi yaşarttı.
Yüce Allah: ”İnananlar kardeştir” dediği halde,
Biz, neden kardeş olamıyoruz?
......................................
KUTLUYORUM İDRİS HOCAM
GÖNLÜNE SAGLIK....GÜZEL BİR
PAYLAŞIMDI SİZİ KUTLUYORUM
SELAMLARIMLA....