ULUDAĞ
ey Uludağ!... başın yine dumanlı
derelerin buz çağlar sana baktıkça patlamaya hazır volkan gibi kaynar içimde lavlar eriyen buzlar yanan ateşimı söndürmüyor hep o günün hayliyle avunuyor deli divane bu gönlüm Uludağ sen anlarsın beni içimdeki hasreti hani sende bir özlemim vardı geliverse o gün nasıl da yeşerecek, açacak rengârenk çiçekler özgürce kanat vurup uçacak kuşlar ah o gün yağmurlarını usulca boşaltacak bulutlar yağacak çiy taneleri tenime raksın en mistik kokanını zılgıt çekip çılgınca savuracağım gökyüzüne... |