HANİ KARDEŞTİKHani kardeşindim, Hani güzel günler görecektik. Gün görmemiş umutları, Ne cabuk soldurdun hani. Saygı barış hoşgörü adına, Geldikçe kapına. Ah bize gösterdin, Aba altından sopa. Yürürdük İnönü Bulvarında, Aklın fikrin varya, Nedendir bilmem havada suda. Sormadın mı hep kardeşine, Söyle saçma sapan sorulara. Nereye bu gidiş bu yaşta. Hangimiz kalıcı, söyle bana, Şu fani dünyada. Bir düşün düşün ki, Geçmişin gelsin aklına. Kalbinde ahtı vefa varsa. Saygın olsaydı emekten yana, Hatırlardın şimdi unutmazdın. Sabaha kadar çalışıp, Uğruna harcadığım son kuruşa. Koymak imkansız oldu, Zengin olunca elini vicdanına. Bu gidiş söyle ne yana. Sen hep derdin ya, İnsanlar doğar büyür ölür. Bende diyorum ki sana. İnsanlar yaşarkende ölür. Ölüden farkın yok yanımda. Yalnızım yürüyorum Bulvarda. Vakitsiz gidersem bir gün. Sakın ha dokunma salıma, Gözlerim neyse ne de, Zevk aldınmı yüreğimi acıtınca. Bu kin bu şiddet bu hiddet. Bu söylemler yakışmadı hiç sana. Hakkımı helal etmek isterdim. Bir bayram elini öpmek, Yüzüne bakınca gülmek, Çok isterdim çok sorma. Kalp kırılınca bir defa, Sevmez artık birden sonra, Agzınla kuş tutsanda, Kardeşin yok kusura bakma. ............................................. Diye yazmıştım sana, Yinede atamıyorum, Çektigimiz dertler hatırına. Duydum sorgulanıyormuşsun konakta, Ben arka sokakta, Yüregimi bölüp parçalasanda. Keyfim kaçık, Bir ağrı var başımda. Git gel derken, Yazmak istemesemde. Ellerin kelepçeli, Yüzünden düşen bin parça. Şimdi götürüyor mapusa, Mavi boyalı araba. Öyle üzüldüm ki adına. Elimle sildim gözyaşıma. Sen sırtımızdan vursanda. Sevğin baki mi bilmem, Seni sevmiyorum desemde. Buğün mapustaki ikinci günün, Adına şafak tutuyorum. Ziyaretinede gelemiyorum, Soy adımda tutmuyor. Seni düşünmekten her gece, Uykularım kaçıyor. Bir paket siğara, Bir şişe kolanya gönderdim. Okul arkadaşım gardiyanla. Çok çok özlüyorsundur. Kavak ağacının gölgesini, Ali amcanın dükkanını, Cumartesiyi pazarı, O tatlı saltanatı, Sordum gardiyana, Kimse geliyor mu yanına, Gelmiyor dedi bana, Ah ah dedim iyi bak ona. Şimdi gidiyordur zoruna. Ağa paşa diyenlerin, Acizler iki satır yazmaya. Bu hayat zor geldi, Evlat acısı gibi bana, Diyormuşsun volta atıp koridorda. Demeye dilim varmıyor ama, Sana caputcu diyenler, Kendilerine göre buldu ağa, Biz ise seni soruyoruz, Hala sağa sola. Dün gece düşümde, Bir futbol sahasında, Kapalı spor salonu, Dağ başında direkler, Rüzgardan enerji üretiyordu. Marketler zinçiri, Cığ gibi büyüyordu. Bir fabrika kuruldu, Uzadı işsizlik kuyruğu. Köprüler yıkılıyordu, Fakir fukaraya, Bir pusula veriliyordu. Davul zurna çalıyordu. Garipler oynuyordu. Uyandım birdenbire, Dışarda yağmur yağıyordu. Ah dedim abim ah.......... Mapusta iki yıl geçmek bilmedi. Deri kemik kaldı. Şekeride çok yükseldi. Haksızlık ettim dostlara, Pişmanım ha....... Diyormuş oğlu söyledi. ....................................... Ve serbest bırakıldı, Sokağa cıkmış dolaşmış, Eski havayı aramış. Öyle bir yanılmış ki. Hayat gitmiş zoruna. Kimse yanaşmıyormuş yanına. Alkol siğaraya sarılmış. Eve gitmiyormuş akşamları. Meyhaneye takılıyormuş, Çarşamba günü sızıp kalmış, Köşedeki bakımsız parkta. Kardeşi yetişmiş imdadına, Sarılmış abisinin boynuna, Helal et yiyenim, Haydi bana hakkına. Bir konuşma geçmiş, İkisinin arasında. Laflar gitmiş zoruna. Abisi kıymış canına. Abisi gidince, O da küsmüş hayata. Yaşanırmı bu kahırla, Alıp götürdüler onuda, Öyle namazından sonra, Mezarlar oldu yanyana, Ne yapıyor bilinmez, İkiside öbür dünyada. |
İnsanlar yaşarkende ölür.
Ölüden farkın yok yanımda.
Yalnızım yürüyorum Bulvarda.
Vakitsiz gidersem bir gün.
Sakın ha dokunma salıma,
Gözlerim neyse ne de,
Zevk aldınmı yüreğimi acıtınca.
Bu kin bu şiddet bu hiddet.
Bu söylemler yakışmadı hiç sana.
Hakkımı helal etmek isterdim.
Bir bayram elini öpmek,
Yüzüne bakınca gülmek,
Çok isterdim çok sorma.
Kalp kırılınca bir defa,
Sevmez artık birden sonra,
Agzınla kuş tutsanda,
Kardeşin yok kusura bakma."
.............................................
UZUN AMA SIKILMADAN OKUDUM. BİR O KADAR AKICI İDİ. KUTLARIM.