24 YILLIK SEVGLİYE MEKTUPLAR'a ek
Kalbimdesin.
Kalbinin sonsuz uzağındayım, Acıların onulmaz tuzağındayım, Tutulmuş dilim hiç anlatamam Bir çare bitmeyen ateşlerdeyim. İçimi yakıyor acılar yine, Mutluluk hakkımdı olmalı gene, Özlemle bakacağım sevgililere, Sen istedin bırakıp gitmeyi beni, İsterdim pişmanım bende demeni, Nasılsa böyle bir şey demeyeceksin. Hatırla sevgilim güzel günleri, İkimizin mutluluk doluydu her yeri, Çok mu gördün kalan mutlu günleri? Çağırıyor aşkın seni verecek o kalbini, Iraklaşma artık benden sensiz yapamam, Kalbim sana ait kimselere tapamam, Mutluluğu bırakıp bir kenara atamam, Aşkım ol yeniden yine senle coşayım,. Dünyam da sen yoksan ne peşin de koşayım? Issız gecelerimi yeniden unuttur bana, İçimde ol yeter ki bu acıyı susturayım. Sekiz Nisan 00.20 Aşık olmak için zaman gerekir mi? Aşkın yaşı olmaz dememişler mi? Bunun sonu ölüp gitmek değil mi? İçine biraz insaf serpmemişler mi? Boşuna mı bekler seven aşkını? Oldum ben o zaman aşkın şaşkını, Alıp gidiyorsan bensiz başını, Bırakayım gözlerimin yaşını. 00.35 Yıllar geri gelmeyecek ne yapsak, Ama elimiz de her zaman yarınlar. Ya da ayrılıkları bir yana bıraksak, Buna sevinmez mi sence tanrılar. Yitirirsem yine seni hep deliden sayarlar, Bir daha mümkünü yok onulmaz bu yaralar. Bu kadar feryadı sağır sultanlar duyarlar, Yıldız kaydığında insanlar dilek tutarlar, Çıkacağını sanıp bir de bunu yutarlar, Olmadık yerler de aşklarını satarlar, Sen satma ne olur yıllanmış aşkımızı. Uykuyu unuttum gittin gideli, 01.57 Dans etmek istedim sensiz saadet çalıyor, Kimsem yok ki yanımda kavalyelik edecek, Montunu aldım kollarıma dans ediyorum. Seni uzaktan sevmek mi aşkların güzeli? Sanırım çekilmeyecek bu “Gaybana geceler” Sevdasına kurban olduğum kahpe geceler. Keşke ben yazsaydım bu şiiri sevgilime, Hiç ayrılamam derken aşkım yok oldu. Okyanus ortasındayım her yanım ay ışığı, Nereye baksam dalgalar ve çaresizlik. Belli oldu yine haram bu gece bana, Tatlı bir uyku dilerim yinede sana, 09-04 00.22 Seni bulmuşken yeniden En acılarımın doruğunda Nasıl bırakırım sonsuzluğa? Dünya ya bir daha gelmeyeceğiz ki. El alem ne düşünürmüş bana ne! Nasıl birlikte büyüyorsa yaprakla çiçek Havva nasıl adem için günah işlemişse İlkbahar nasıl kışın bitişini beklemişse Çiçeklere yeşilliklere kucak açmaya, Bülbül en güzel sesiyle katılmışsa Ilık rüzgar başlamışsa insanları ısıtmaya Kuşlar cıvıl cıvıl yuva yapmaktaysa Martılar hala koşuyorsa simit peşinde Aşka hala bir yer var demek ki bu baharda Yarınlar hazır hatalarımız varsa unutturmaya. Acılar olmamalı hiç olmazsa bu baharda Ceylanlar koşturmalı yeşil ovalarda Ağlamak olmamalı bari kalan aşklar da. Kalplerimiz ilk gün ki gibi atmalı sevgi dolu 10 04 2009 saat 00.35 Acılar içerisinde kalsam da anladım dün Boşa çabalarım Rahatsız olduğunu duydum ya benden; İşte bu Biraz şiir Biraz roman Biraz mani, Sana olan tüm aşklarım film gibi yani Otuz iki günde seriliverdi gözlerime, Bitmesin diyen ben, Yitmesin diyen ben, Gitmesin diyen ben. Taviz veren ben, Acılar çeken ben, Ama sen; Kahretsin diyen, Yok olsun diyen, Mahvolsun diyen Birilerine hesap mı veriyorsun? Yoksa korkuyor musun sevgimden? Sevgi hiçbir zaman korkulası olmadı. Sevgisizlik asıl korkulası olan. Artık ellerini tutabilir miyim? Kollarıma alabilir miyim? Canım diyebilir miyim? İçimde saklayabilir miyim bilemiyorum. Birazdan ekranlarınızda otuz ikinci gün;Bu kez sunucu Mehmet olacak, Sizlere Hannover den bildirecek yitip giden bir tanecik aşkını Sakın ola kaçırmayın bu haberi; Haber haberdir nasıl olsa izlemeye değmez mi?Önemli olan kimin kek’lendiği değil mi? Mecnun koşar sevgili peşinden,Valiz taşır yorulur,Üstelik hamalcığın parası da pek yoktur,İşsiz adamdır ne de olsa! Patron var daha uçağa süre,Gel birer kahve içelim der;Patron kızgın öfkeli ne kahvesi? Sende kahve içecek ağız ne gezer? Hamal üzgün hamal çaresiz Hem saçı kel hem okur gazel,Ardına bakacak bir şey de yoktur,Koyulur yola ozan olur sonra! Yağar yağmur çakar şimşek! Bir umut sarılır telefona Oysa sevgili üç gün demiştir! Sonra beş gün demiştir Ama kocaman bir otuz iki gün geçmiştir! Dedik ya yağdı yağmur çaktı şimşek Masal bitecek ya yarın ola hayrola! Bir aptallar var uyanık geçinen, Benim gibi; Aşkının sesini duyabilmek için, Yalvarıp ellere aşkına kontör yükleten, Tamamı bir merhaba hatırına! Ama karşılığı? Üç in bir yani üçün biri! Her gün yeniden doğar, her sabah taze bir başlangıç derler,bilmem ki bunu neden söylerler? Bu resmen aldatmaca.Başlayan günde beklediğin yoksa, o gün başlasa ne olur başlamasa? Yirmi gün demiştin bana giderken, on beşi otuz yedi gün yapar, ben sensiz tek başına o kadar süre Cennete koysalar kalmam bilir misin? On nisan yirmi iki on yedi. Assalar beni Yaksalar beni Bilmem ne yapsalar beni Bu kırık kalp geri gelmeyecek Sanata saygım olmasa Yakacaktım sana yazdıklarımı Ama yakmayacağım. Artık bir şey yok içim de kalmadı sana dair Bunu da yazacak elbette bir yerde bir şair Yirmi beş olmuş aşkım tek taraflı aptalca Ulan değmez aşkına laleleri yerinde bıraksana. Diyecekler bana salağın teki, Aşkını vermesen severdi belki Şeytanın dünyada bir tane erki Kadınmış ey tanrım söylemedin ki. Aptallığa adanmış yirmi beş yıl On iki nisan yirmi üç yirmi sekiz Yaşam sürüyor onulmaz acılarla, Ne getirsem aklıma içim yanıyor Harcadığım yıllarıma kahrediyorum Hep mutlu ol istedim hep yanımda kal Acılar hiç yaklaşmasın yanına, Bu iyi dilekler hep senin içindi, Anlattıkça birileri kalbim yanıyor, Eriyor umutlarım aşkım ağlıyor. Oysa geçer kızgınlıktır diyordum, Farkına varmadan yalnız kalmışım. Böylesini bilsem sana hiç tapar mıydım? On dört nisan sıfır altı kırk beş. Yine yağmurla başladı sabah, Buz gibi ortalık nisanın ortasında, İlk tanıştığımız da bir mayısta böyleydi hava buz gibi, Gülhane ye gitmiştik, O müzede öperken yakalandığımız gündü! Hatırladın mı? Tüm yeminlerimi bozdurdun bana, Onulmaz yaralar koydun içime, Şimdi bunlarla mı yaşayacağım? Yaşanır mı sence de? Yarın on beş nisan, Son yalnızlığa yatacağım. Önce bir banyo Ardından giysilerimi hazırlayacağım, Sen olunca söz konusu, Unutuyorum tüm kırgınlıklarımı! Uyuyacağımı sanmıyorum Olsun, sabah olacak nasılsa, Berk’i doyurup yoluna koyulacağım. Akşam sence kolay olur mu dersin? Nasıl geçecek saatler bilmiyorum. Orada seni bekliyor olacağım. On beş nisan geldim hava alanına elimde çiçeklerle, rötarlıydı üstelik uçağın bekledim, Bitmek bilmedi dakikalar,kapıda görünce seni bir tuhaf oldum, koştum sana sarılmak istiyordum, Çiçeği uzattım sana sanki istemedin, öyle kötü oldum şok oldum. Boşunaymış o kadar yakarış tanrıya, Gidenler geri gelmeyeceklerdi, İstemedim ki ben gitmeni, ne olacak şimdi yaşamda? Acılar yine yanı başımda mutsuzluklar diz boyu karşımda, Bunca ihanet bu yaşım da. yok dayanamam artık imkansız, Aslında tüm bunlar Biraz şiirdi Biraz romandı Biraz maniydi Sana olan aşklarımdı yaniydi Artık kime yazacağım? Ben ayaklarımın yandığını Anlamak istemiyordum oysa! Yine ateşler üzerinde yürümek, Çıplak ayakla ölene değin. Sen hiç çıplak ayakla ateşte yürüdün mü? Aşkın oldu mu sabahlara dek düşündürecek? Olmadık yerlerde peşine düşürecek? Haykırdın mı duymayacağını bildiğin halde? Ve sevdin mi sevmenin en doruğunda? Sence aşk başka nasıl aşk bildin mi? Gözyaşlarının aktığı oldumu hiç sen istemeden? Hiç bilmediğin şarkılara hüzün lendinmi? Islandığını eve gelince anladığın oldu mu? Bir telefon sesinin seni coşkuyla doldurduğu? Sabah bir amacın olmadan uyandın mı hiç? Sen çıkarsız bir mutluluk buldun mu hiç? On yedi nisan sıfır kırk iki Bir yer var mı yalanlarla dolu olmayan? Bir çiçek var mı ya da bir kalp solmayan? Bir aşk var mı sence acılarla dolmayan? Sevgi var mı en sonunda acıları bulmayan? Bir yar var mı tek başına koymayan? Bir yaz var mı gönülleri yakmayan? Bir kış var mı yeşilleri yıkmayan? Bir aşk var mı benim gibi bıkmayan? Kalbim kırık bir fincan gibi onarılmasız, Neresini bir araya getirsen çizik izi var. Neden ki birleşmemiz artık olanaksız, O yüzden aylardır içimde hep sızı var. Ayrılıklar sürecek mi aşklarda böyle? Ne olur durma sende bir şeyler söyle, Şu benim halimi birde sen gör de, Söyle ne olur tanrıya yakmasın öğle. Ay ne için ışık verir o karanlık gecelerde? Yolunu kaybedenler mi vardır bir yerlerde? Rüzgar neden eser delice olmadık yerde? Bir kalp başka kalbe neden tutkulu olur? Tutku sonunda onulmaz acılarla kavrulur? Gözyaşları neden bu denli akmaya arzuludur? Ölümsüz aşklar an gelir yok yere mi bozulur? Yani biraz şiir Yani biraz roman Yani biraz mani Yani sana olan aşklarım yani; Yani bu denli kolay yıkılası yani. Günlerden hangi gündür? Bu gün ayın kaçıdır? Akan kimin yaşıdır? Sevdaların ta en başıdır, Yoksa en sonu mudur? Yoksa karşılıksız aşk bu mudur? Yaşamı tek başına bıraksalar, Bu denli acılarla yaşar mı ki? Aşkımı tek başına bıraksalar? Bu denli kalbimi yakar mı ki? Parkta çiçek görsem koparasım geliyor, Senden güzel değil kalbim bunu biliyor, Her geçen gün anıları birer birer siliyor, Bu kalp sana istemeden mutluluklar diliyor. Kırkından sonra ben çekemem diyorsun, Acı çekmedin ki sen nereden bilirsin, Bu kadar anıyı amma kolay siliyorsun, Yoksa herkes gibi sen demi gidiyorsun? Gideceğin yerlerde bana yer yoksa, Peşlerine düşsem ben ne işe yarar? Benim gibi sevenin madem ki çoksa, Düşlerine girsem yine aklına zarar. İnsanları bu denli sevdiğim halde, Artık hiç birine sevgim kalmadı. Çare aradığım her hangi yerde, Bir tanesi derdime çare olmadı. Nesini seveyim bu insanların, En başta sevgilim ilaç olmadı. Bu denli kötümü tanrım kulların? Kayboldum kolumdan çekip almadı. |