(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
HAYATIN DURAĞINDA şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
HAYATIN DURAĞINDA şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Değerli yazar, çevirmen ve öğretmen olan; edebiyatımıza çok değerli katkılar bırakan Cemil Meriç'i, sayenizde bu vefalı dizelerle, bir kez daha saygı ve rahmetle anıyoruz.
İnsan yaşantısı bir yol insanlar bazen yürüyor bazende duruyor yürümeler ve durmalar hayattan dersler veriyor bizlere bunların iyilerini heybemize koyalım o son durağa onlarla vasıl olalım oradada düzgün bir hesap veririz inşallah anlamlı dizelerinizi kutlarım.Yunus diyarından selamlar.
Öncelikle sunu demeliyim ki / maalesef Cemil Meriç`i tanimiyorum o yüzden önce arastirmak istedim...
Yazar ve mütercim. 12 Aralık 1916’da Hatay Reyhanlı’da doğdu. Ailesi Balkan Savaşı sırasında Yunanistan’dan göçmüştü. Fransız idaresindeki Hatay’da Fransız eğitim sistemi uygulayan Antakya Sultanisi’nde okudu. Bir süre ilkokul öğretmenliği ve nahiye müdürlüğü, Tercüme kaleminde reis muavinliği yaptı.
1940’da İstanbul Üniversitesi’ne girip Fransız Dili ve Edebiyatı öğrenimi gördü. 1941’den başlayarak İnsan, Yücel, Gün, Ayin Bibliyografyası dergilerinde yazmaya başladı. 1942 ve 45 yılları arasında Elazığ lisesinde, 1952 ve 54 yılları arasında ise İstanbul`da Fransızca öğretmeni olarak çalıştı. Daha sonra İstanbul üniversitesi Edebiyat fakültesinde yabancı diller okutmanlığı görevinde bulundu, Sosyoloji bölümünde dersler verdi. Mükemmel düzeyde Fransızca okuyup yazan Meriç, İngilizceyi anlıyor, Arapçayı, kendi ifadesiyle, “söküyor”du.
1955’de gözlerindeki miyobunun artması sonucu görmez oldu, ama olağan üstü çalışma ve üretme temposu düşmedi. Talebelerinin yardımıyla çalışmalarını ölümüne kadar sürdürdü. 1974 yılında İstanbul üniversitesinden emekli oldu ve yıllarının birikimini ardarda kitaplaştırmaya girişti. 1984’te, önce beyin kanaması, ardından felç geçirdi, 13 Haziran 1987’de vefat etti.
Cemil Meriç`in ilk yazısı Hatay`da Yeni Gün Gazetesi`nde çıktı (1928). Sonra Yirminci Asır, Yeni İnsan, Türk Edebiyatı, Yeni Devir, Pınar, Doğuş ve Edebiyat dergilerinde yazılar yazdı. Hisar dergisinde “Fildisi Kuleden” başlığıyla sürekli denemeler yazdı. Meriç, gençlik yıllarında Fransızcadan tercümeye başladı. Hanore de Balzac ve Victor Hugo`dan yaptığı tercümelerle kuvvetli bir mütercim olduğunu gösterdi. Bati medeniyetinin temelini araştırdı. Dil meseleleri üzerinde önemle durdu. Dilin, bir milletin özü olduğunu savundu ve sansüre, anarşik edebiyata şiddetle çattı.
Ruhu şad olsun! Amin
Böylesine anlamli bir konuya degindiginiz icin, hakkiniz ödenmez diyorum o insan icinde böylesine vefa yerinde oluyor sanirim. Kutluyorum sizi Saygilarimla
Uzaklardasın Çok uzaklardasın Gençlerin gülüşünde Yaşlıların yüzünde Kızların saçlarında Unutulmazsın ve uzaklardasın
Taksiler arabalar geçer Ben duraktayım İnsanlar gelip geçer Akşam olmuş Ben hala duraktayım
Vefalı yürekten güzel dizeler ne mutlu arkasında böyle vefalı yürekler bırakarak göç edenlere.yüreğinize sağlık tebrik ediyorum o duyarlı yüreğinizi.selam saygımla...
Acaba Cemil Merç'in yüzde yirmibeşi kadar araştırıp okuyabilecek ve kendi düşüncelerimizi savunabilecek, öğrendiğimizi öğretebilecek, her düşünceye açık hoşgürü sahibi olabilecek miyiz dersiniz?
Bu şirinizle kendimizi sorgulamamız gerektiğini bir kez daha hatırlattınız bize.
"Denize atiLan bir şişe her kitap. Asırlar, kumsaLda oynayan birer çocuk, İçine gönlünü boşalttığın şişeyi belki açarlar, belki açmazlar. ..." demiş ya hani biraz kırgın biraz sitemkâr...
Ne çok iki cümlesi bir araya gelmeyen yazarlar(!) yanında ne "çok" yazardı...
Yağmur altında yürümüştüm..Şair arkadaşın koynunda bir sarı kitap..ilk gördüğümüz manava koştu parasıyla olsun bir poşet dedi..ve kitabı sarıp sarmalayıp yerleştirip göğsüne devam ettik yağmurun altında ankara'yı tüketmeye..ilk orada çarpmıştım cemil meriç sevgisine..şimdi de harun vefayı öğretiyor adeta..cemil meriç'i belki burada bir sürü bilmeyen olabilir..benim gençliğimde turnusol kağıdıydı onu okuyup anlayanlar ve anlamayanlar..entellektüelizmin bu topraklardaki sahici ayıracı gibi..
“İki yol var insanlık için:Kendi kendini imha veya gerçekten insanlaşmak. İnsanlık tek merkeze yönelen bir tür; öteki türler gibi dağılıcı değil. Bu biricik düşünen türün sonu, çözülüş olamaz. Mekan ve zamanı aşacak insin.”
Cemil Meriç'e dallarsak ne bu şiirden çıkarız, ne buralar yeter anlatmaya..keşke modernite adına bütün kökleriyle bağlarını iyice unutmuş aydınlanmacılığı yalnızca batı üzerinden bir batılı gibi algılayan arkadaşlarımızda kendi dünyamızın entellektüellerine, önyargısız ve yeniden başlar gibi tekrar dönebilse,yeniden başlasak aklımızı kırmaya yüzyılların yorgunluğunda karışık kafalarımız..
Şair arkadaşım, Şiirinizi beğenerek okudum.Aklıma bir şarkı sözü geldi; ''Şimdi uzaklardasın gönül hicranla doldu , Hiç ayrılmayalım derken , kavuşmak hayal oldu''... Eline sağlık.Esen kalın...
hayatın durağında hepimiz az veya çok bekleriz. sonra oradan bir şekilde ayrılıp gideriz. eşimiz dostumuz yakınlarımız bizi uğurlayıp geri dönerler. biz bir mechule doğru yol alırken, arkamızdan el sallayanımız olmadığını görünce üzülür hüzünleniriz. çok güzel bir çalışma, kutlarım, selam ile.
Uzaklardasın Çok uzaklardasın Gençlerin gülüşünde Yaşlıların yüzünde Kızların saçlarında Unutulmazsın ve uzaklardasın Yaşam ve uzaklıklar .Uzaklıkların aslında ne kadar da içimizde gözümünün ilişebileceği kadar yakın mesafelerde olduğunu hissettirdi dizeleriniz.Yakındasın der gibi hele ki yaşlıların yüzünde ki olgunluk belirtiside oldukça etkiliydi.
Taksiler arabalar geçer Ben duraktayım İnsanlar gelip geçer Akşam olmuş Ben hala duraktayım
Ve duraklar aklın kalması gereken dönemeçler.Durakları olmalı insanın durabilmeyi becerebilmeli.Olgunlaşır büyür insan.Hesap verir kendine attığı adımları hesaplar .Ne güzeldir o yaşam durakları gelip geçerken yaşam.Durabilmek insanlar geçerken kalabilmek ve görmek yaşamı.Sahip çıkmaktır aslında duraklar yaşama.Yaptıklarının hesabını verebilmek gelip geçiçi olmamaktır özüyle sözüyle.Ve bir yazar olabilmek insana durak olabilmek ne büyük mutluluktur.Ruhu şad olsun diyorum.hem vefaydı şiir hem de şair... Gelip geçerken zaman el sallarım Tutarım benliğimi Tutarım yüreğimi El sallarım güneşe kamaşır özüm güneşten Ah bir de ölmesem derim....Bu dizeler geldi bir anda içimden izninizle.
Uzaklardasın Çok uzaklardasın Gençlerin gülüşünde Yaşlıların yüzünde Kızların saçlarında Unutulmazsın ve uzaklardasın
Taksiler arabalar geçer Ben duraktayım İnsanlar gelip geçer Akşam olmuş Ben hala duraktayım
Beğenerek ve saygı duyarak okuduğum bu şiirinize Erzurum'dan saygılar bırakıyorum sayfanıza.
Tebrik ediyor başarınızın daim olması dileklerimle birlikte sayfanıza geldim. Kaleminiz her daim kudretli, İlhamınız eksilmesin diyorum. Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun