Bir Kadın Ağlıyordu, GözlerimdeŞiirin hikayesini görmek için tıklayın O kadar ben ki...
Yüzündeki çizgiler aşınmıştı artık
baktığın noktaya düşen aksin acı yazıyordu peşinden ağlayan yıllara yazdığın kalemsiz mektupta boş sayfaya çizilmiş bir yazgın vardı gözlerinde ki çocuk gözlerime düştüğünde titrediğim yerde durmuş seni izliyordum, usulca sızlayan yanların gözlerime geliyordu her defasında bir kadere yazıyordun onuru, bir de kendine takıyordun asaleti, yokluğun içinde hemde sendeki olmayandı kimsede ağladığın kutup soğukluğunda ki gecelerin hep yalnızlığında seni öksüz bırakıyordu bir sen düşüyordun karanlığın koynundan bir de gözlerin düşüyordu simetrik bakışında ki masumiyet ve kimsesizlik yetimliğimi kucaklıyordu sızlıyordum içimde günyüzüne vurduğun umutların arsızca kaçıyordu senden oysa sen oya gibi ördüğün düşlerinde saklanıyordun, gizlice zulanda sır gibi sakladığın bir sevgi vardı uğruna hayatlardan geçilecek ama sen ağlayan bebek hüznünde hayata emiliyordun içindeki Kurtuluş savaşları bitmiyordu bir türlü ve sen sabaha atıldığında anason kokuyordu kaderin sanki Tanrıdan halifelik istemiştin vermeyi öğreten hayat, almayı hiç göstermemişti nedense ve sen ısrarla yaşama tırnaklar geçirerek dişlenmiştin oysa ellerin üşüyordu sevdiğim gözlerimde kömür sevgisi uzatıyordum sessizce, ürkme diye sen yattığın tütünün kağıdında iken ben cigaranın dumanına yürüyordum düşüncesizce ağlamak yazılmıştı bir kere alnının çatısına kirpik meşelerin her ıslandığında yüzünde bir damlasına nehirler akıtıyordum ben sessizliğimde sen uyurken sema nöbetleri yazılıyordu benim sonsuzuma o bilmediğim kokun değil, hasretin nefesim olmuştu bir kere sen yazdığım şiire mahşer olmuş iken ben avunuyordum şevkatli gözlerinde sen bilmiyordun sende iken zamanlardan geçiyordum... Tuzla/01/09/2009 |