BİLMELİHer gün bağlar kapıya, bir başka sevda atı, Bitmiyor şu gönlümün, güllerle saltanatı... Sahiden deli gönül ! Ölür sanki acından ; Ağaç eydi başını meyvesiz, utancından! Beni bağlamak kolay, gönlümü bağlamalı, Utanmadan geziyor, saymadım kaç yamalı? Her gün başka kapıya, gagasında gül taşır, Kocadığını bilmez, körpe tayla yarışır! Rezil-rüsva edecek, kalkıp beni ellere, İnan kırkından sonra, düşürecek dillere. Seni bilmem n’etmeli, kesilmez elin dili, Her gün kalkıp oynuyor, elinde al mendili. Ardın sıra koşarken, çaresiz adım adım, Kaç bağa düştü yolun, inan ki sayamadım. Şimdi birbirimize, yakışmıyoruz, anla ; Geçmişin hatırına, idare et kalanla. Ne dağ bildin, ne dere, dolandın deli tayla, Bir gün, dört yol ağzına, asacağım yaftayla! Yazacağım üstüne, kalın, büyük harflerle, Öldü ve gömdüm onu, bugün siyah güllerle... Artık herkes inanır, kimse aramaz, sormaz, Bak benim bir annem var, sana kimse ağlamaz. Ey gönlüm, hayat boyu, yaptığına değdi mi, Ben bile sormuyorum, nasıl yerin iyi mi ? Sormaya gelmez ona; ona, her gün mart ayı ! Evet, bilmeli insan, gönlüyle kocamayı... Hayrettin YAZICI |
Beden eşyanın kanuna teslim eskiyor, gönül ise direnmekte.
Bu durumda insansa iki camii arasında beynamaz:))
Var olun çok güzel şiir.