HİCRAN
Gece Geç saatlerde geldiğin,
Üzerine ayak izlerini bırakarak ezip geçtiğin ruhumun odalarında; Acılarımdan ibretler doğuruyorum şimdi Kan revan içinde kalmış halılar üzerine!... G/ özyaşımla temizlemeye çalıştığım ellerim; Sancılarıma şahit tutuyor Hicran mevsimlerinin doğuşunu... Gece beş surlarıydı... Şafağa eriyordu sabah... Uzanıp da boynuna kavrayıp göğsüme bastır(a)madığım saçlarını;yumruklarımı sıkarak okşuyordum ben.. Ayaz kesmiş ruhumun c/an kırıklıklarında isyansız bir bıçaktı bakışlarım... Sen ’’DUR’’ diyordun... Ben umarsızca yetim bıraktığın başımı ’’okşa’’ istiyordum.. Sen ’’SUS’’ diyordun.. Ben çığlık çığlıga haykıran yüreğimi çıkarıp verirken avuçlarına; ’’ Eraeytellezi ’’diyordum... Sen Unut !!! diyordun... UNUT... Ben Umut diyordum,ATEŞLERE atmayı dilediğin ellerinin; Acıyan yerlerimize dokunup iyileştirmesi için yaralarımızı.. UMUT... Yar diyordum... Yar!!.. Aralama kapılarımı!.. Deşme kendi üzerime bile çevirmeye korktuğum kilitlerimi... Deştiğin coğrafyaların ardında Hicran var!... Acıyan gözlerimden alıp başını gidesin , terk edesin gelirken bu şehri.. S/ olgun yüzüm; g/ özpınarlarına değdiğinde anlamalıyıdın Suskunluğumda hicretin ’’Yusuf Kuyusu’’ olduğunu gözlerimin.. G/ örmedin yüreğin (d) e !.. Sende yok olma susuzluğuydu kana kana içmeye özendiğim... Hicretin vuslata göz kırpışıydı sevmelerim... Hüzünlerimin d/ okunuşuydu saçlarında gezinen çocuk yüreğim! Ben sana değil; siyah saçlarından akan Yağmurl arın Gazze ’sinde şahadet şerbetini içmeye taliptim.. Ben sana değil, şehit olduklarımızın şahadetinde , seninle beraber erimeye taliptim... Anlamı yorumlayamadın yar...! Anlamı yorumlayamadın ... Anlam-ı-yorum/layamadın.... Hicret & Vuslat 4 Haziran 2009 iSTANBUL/Levent |