17
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2523
Okunma

Orta yaşın üzeri tevellüt kırkı geçen
Nerde o eski günler diye hayıflanıyor
Kardeş kavgası edip kanlıymış gibi kaçan
Nerde o eski günler diye hayıflanıyor
Anlat hele bey amca eskinin neyi vardı?
Okul yok ulaşım yok yollar diz boyu kardı
Daha yağmur düşmeden toprak damlar akardı
Nerde o eski günler diye hayıflanıyor
Yağ ve tüp kuyruğunda günlerce beklenirdi
Fazla yenmesin diye erzaklar saklanırdı
O zaman da hırsızlar yalanla aklanırdı
Nerde o eski günler diye hayıflanıyor
Orak tırpan tutarak elde ekin biçenler
Çeşme bulamayıp da yağmur suyu içenler
Bağı bostanı satıp kasaba’ya göçenler
Nerde o eski günler diye hayıflanıyor
Kalem bulursan defter bulmak mümkün olmazdı
Saygısızlık bugünden hiç de geri kalmazdı
Beynamaz o zaman da yine namaz kılmazdı
Nerde o eski günler diye hayıflanıyor
Yayan yürünüyordu köylerden kaza’lara
Ulaşmak ne mümkündü muhtara aza’lara
Baştakiler de aynı her iş faraza’lara
Nerde o eski günler diye hayıflanıyor
Davar sığır peşinde yaşanan bir çocukluk
Kıtlık kapıya gelmiş nerde bereket bolluk
Tavuk bile bulmazken şöyle rahat bir folluk
Nerde o eski günler diye hayıflanıyor
Köyde bir tek telefon durmadan kopan hatlar
Ahır üstü olurdu saraylar-köşkler-katlar
Yıllarca hüküm sürmüş başta aynı zevatlar
Nerde o eski günler diye hayıflanıyor
Bey amcam yanıp durur giden eski gün için
İnsanlar vurulurdu üç-beş kilo yün için
Yiyip-içip aç gezip geçen her öğün için
Nerde o eski günler diye hayıflanıyor
O günlerle bu günü kıyaslamam ben asla
Dereden su içerdik karpuz kabuğu tasla
Yutulurdu lokmalar kir’le-küf’le ve pas’la
Nerde o eski günler diye hayıflanıyor
Zeki BEKAR
5.0
100% (12)