Îş U Nûş
Şimdi buradan bir şiir geçer
İki dudağı arasında emrivakilere boyun eğmiş hayat Terkisinde düşe kalka horlanmış ölüm Gözleri Huda’ya dikili öylece Tertemiz yüreğinde upuzun bir gece Yaşanası, sevda dedikleri bilmece Sessizlik ve sensizlik yek vücut Bezm-i a’raf bu süluk Îş u nûş, aşk tek hece Şimdi buradan bir şiir geçer Elleri vakarı işler, gözleri hayhay da Ve canı, diğerinin yedeğine ilkli peyda İki parmak arasında, her ikisine de rüveyde Sürgündür bir alemden diğerine Sayhaya hapsedilmiş sürgün Mizanla Arasat arasındaki hür gün Sessizlik ve sensizlik yek vücut Bezm-i a’raf bu süluk Îş u nûş, aşk tek hece Şimdi buradan bir şiir geçer El hasılı kucaklamış, saçları darmadağınık Yüreği kabarmış ağlamaklı, gözleri bulanık Canını canana emanet etmiş, vefasızlıktan sanık Hakka sürçtü diye ateş almış, dilinin ucu yanık Yaşadığı yer akıl ötesinde, , ütopyada karanlık Onun vatanında selamla aydınlanır insanlık Bu alemde, sayhaya hapsedilmiş sürgün Mizanla Arasat arasındaki hür gün Sessizlik ve sensizlik yek vücut Bezm-i a’raf bu süluk Îş u nûş, aşk tek hece Şimdi buradan bir şiir geçer, son kere Pejmürde, düşkün, ökçelerinde çamur alavere Üç günlük yoldan kokusu gelen yanık, Kanber Yanmaya gönüllüler için asude, misk, anber O vefa numunesidir, canım diyene can der Tut elinden, hayat kurtar, cana can ver Çok değil yaşamak, belki de bir gün Mizanla Arasat arasındaki hür gün Sessizlik ve sensizlik yek vücut Bezm-i a’raf bu süluk Îş u nûş, aşk tek hece Mehmet Sani Özel 04.09.2009 |
Gönlünüze sağlık, var olun.