Bir Tek Senin Yıldızın Yok
Bir Tek Senin Yıldızın Yok
“Geceler dilsiz olmuş, yoksa ben mi sağırım Neden üşütüp durur altımdaki kaldırım? Siz öyle sessiz, sakin durduğuma bakmayın Duruşum zelzeledir, yürüyüşüm yıldırım.” Gece yuvarlak şeritli halkalarıyla buğulandırıyor zamanı, bir tek senin yıldızın yok. Gece yarısı sakinlerindenim. Kül tabağı, tahtalar ve duvarlar yalnızlığımı paylaşanlar bir de hiç sesi bile çıkmayan Azrail’ im intihar. Bir haber bekliyorum. Acıysa iliklerime kadar acı tatlıysa ballar yanında halt etmiş. Telefondaki mekanik sese bağladım bütün umutlarımı. Sokaklarda mor kandiller yanıyor, hiçbir şey görmüyorum, bir tek senin yıldızın yok. Ben zaten öldürmüşüm kendimi. Annem yaşasa da yaşamasa da kalbimde olacak. Duymuyorsan duyuyorum, düşünmüyorsan düşünüyorum, görmüyorsan kör değilim yapmıyorsan halim yok. Gece öyle aydınlık, ay mercan adası gibi, bir tek senin yıldızın yok. Zaten derdim de çoktu, iyi oldu haber beklediğim, hiç olmazsa kontrol ederim talihimi. Rüzgâr ters yöne eser, ırmaklar geri getirir alüvyonları, toprak ağaçlarını içine çeker, yağmurlar bulutlarına yağar, ben annemin karnına doğarım, içime eserse tufanlar ağlarım. Dayansam patlayacağım çünkü. İçime buram buram çöreklenmiş ayrılık var, bir tek senin yıldızın yok. Herkes yatıyor, ben ayı alacakaranlıkta görmeyi umuyorum. Ummak parayla değil ya umuyorum işte. Ya ağlamak? Bir gözyaşının fiyatı kaç paradır sizce? Siz de dizlerinizi al akçelerle ıslattınız mı? Gözlerimde bin geminin buharları kaynıyor, Ve yanıp tutuşuyorum bir daha, bir tek senin yıldızın yok. |
senin yıldızın yok.
tebrikler