Şehit!
Adın hala dudaklarımda kanıyor.
Acım hala yaramı yakıyor da en derinden, Hissetmiyor hiçbir şey gidişinden. Çiçek kokan hasret miydi bizi ayıran? Elimdeki mürekkep tükenmiş, Seni yazacak kâğıt bulamıyorum… Tırnağı etten ayırmak gibiydi bizimkisi. Ve ayrılık kokuluydu. Bu kez mezar taşıydı hasretlerin buluşma noktası. Ve senin adını içeren her mezardan toprak aldım bugün. Yarama merhem olsun diye, Dağıttım sen kokulu odama… Sen gideli yıllar olmuş, Kapım çalınmadı kalp ağrısında… Sen gideli yollar olmuş, Dağlar aşılmadı hasret kokusuyla… Bugün harpten bir iz daha aldım boynuma. Bugün ben de asker oldum, Bugün ben de şehit oldum! Ve yaralı bir kuş sandılar beni. Sandıklara yazdılar adımı. Ve kirli bir yemin gibi ellerde taşındım bugün. Mezarının üstüne istedim mezarımı. Ve bugün son bir yeminle Tanrı’ya gittim. Harpten bir iz daha aldım boynuma bugün. Bugün ben de şehit oldum, arkadaş! İkimiz için, askerlerimiz için, şehitlerimiz için, vatan için! Bugün, ben de şehit oldum, arkadaş! ARZU BIÇAKÇI |
kaleminiz daim olsun saygılar...