Kurşun Asker
Kurşun askerler misali düştüm yollara
Elim tutmaz ayağım tutmaz Sen yoksun Yüreğim alev alev Dışım ısınmaz Silik bir resmin peşindeyim Gölgelerden iz sürüyorum Her akşam batan güneşten Soluk akşamlardan bıktım Yıldızlardan ürküyorum. Küskün yollar, tabelalar yanlış Bir kuru pınarın başındayım Gözlerim gibi ıssız yatağına bakarken Sebepsiz bir heyecan Bir bilinmez bekleyişin telaşındayım Sanki gelecekmiş gibi her an Sıcak bir esinti yaşayacakmışım gibi Çok garip bir heyecan var Saçlarını koklayacakmışım gibi Yanağını öpüp okşayacakmışım gibi… Bir an dalıyorum hayallerimin en güzel yerine Orada sen varsın Bakışların var, dokunuşların var Gölgelik bir yerde Masumca sokuluşların var… Sonra, sonra kayalar yuvarlanır ayak sesleri gibi Kalışlar ve gidişler serilir yeryüzüne, gökyüzüne Yüreğimi yanında bırakışım Yüreğini yanıma alıp İsteksizce uzaklara kaçışım… İşte o gün kurşun askerler gibi yollara düştüm Binlerce adım attım hep aynı yere basarak Kör kuyularda vuslatı aradım, bulamadım Rüyalarımda yaşamak kaldı tek başıma seni Öyle yaşadım bakışlarını gözkapaklarıma asarak. |
Orada sen varsın
Bakışların var, dokunuşların var
Gölgelik bir yerde
Masumca sokuluşların var…
Özlemlerin en tutkulusu sevgiliye olandır.
Orda aşk var çünkü.
Her hali her tavrı özlenir; edası sözü, gülüşü hatta serzenişleri bile
Hayali bile acı içinde zevktir cana.
Özlemi yüreğinizin sesiyle dillendirmişsiniz.
Zevkle okudum kaleminize sağlık