DIŞARISI SOĞUKDışarısı soğuk, Üşüyorum anne Dışarısı karanlık, Korkuyorum anne Tut ellerimden hadi tut Dışarısı uçurum, Düşüyorum anne Bizim Kazım da kalırım diye düşünmüştüm bu gece Ama davet etmedi bile Aslında davet etti ama Bahçelerinde inşaat halinde bir oda vardı Kulübeye benzeyen karanlıklar içinde Bu odaya işe yaramayan eşyaları koyuyorlarmış Duydun demi anne Gözünden bile sakındığın biricik oğluna İşe yaramaz muamelesi yapıyorlar Burada kalırsın bu gece deyince Soğuk bir tebessüm eşliğinde Sağol Kazım deyip Uzaklaştım sessizce Birden kendi odam geldi aklıma Duvarlarını özgürce süslediğim Sonra sıcacık yatağım Deliksiz uykularım Sabahları tembel uyanışlarım Rahatlıklar içindeki anlamsız rahatsızlığım İstasyonda yatarım diye düşündüm yine Dün gece sabahladığım yerde İstasyon bekçisinden gizlice Bekleme odasında cayır cayır yanan sobanın dibinde Gözlerimde titreyen yalnızlığımı ısıttım bütün gece İstasyona yürürken fark ettim de anne Dışarısı bana çok yabancıymış Hayranlıkla izlediğim bu manzara Odamın penceresinde asılı kalmış Ne tanıdık bir yüz Ne aşiyan bir ses Sağanak halinde çaresizlikler birikince gözlerime Baktığım her yüzde senin sıcaklığını aradım anne Meğer Hüzünlere satmışım en çocuk gülümseyişimi Sonra Boş hevesler uğruna seni ne kadar üzdüğümü düşündüm anne Bir an çok acıktığımı hissedip Yanaştım köşedeki seyyar satıcıya Ama beş kuruşum eksik diye simit vermedi bana İşte o an Ellerime tutuşturduğunda Burun kıvırdığım salçalı ekmek geldi aklıma Utandım anne İstasyona yürürken Hava git gide kararıyordu Karanlıklar bir karabasan gibi çöküyordu üzerime Sokaklar yürüdükçe daralıyordu sanki Belirsiz sokaklarda havlayan köpekler Ve Arkamda benimle yürüyen bir çift ayak sesi Kendi gölgemden korkup ağladığımda ise Gözlerimden yaş olup akan sendin anne İstasyona yürürken Bir an Yolu değiştirip sana geldim anne Bu hayırsız oğlun Evine döndü anne Ne olur beni affet anne Dışarısı acı, Çektim anne Dışarısı yabancı, Tanıştım anne Ne olur beni affet Dışarısı yalancı , Kandım anne 15.08.02 İzmir Altındağ Söz:burhan orhan |
içli bir iç döküş