çığlıktan öteŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ve sevgi
ikramıdır yüreğimin /// karanlığımdan topladığın her bir ışıltı kadar aşksın /// sensizlik bir adım ötede acıyı yudumlamak gibiydi kızılcık şerbeti niyetine bir ah sayısız keşkeye dönüşürken her öpüşün gerisinde dudakların gölgesi gibiydi hissedilen binlerce sıyrık sızısı kanlı kavgalardan geçmiş ben ki hala elim yüzüm sen içinde yine teğet geçildi aşk fallarındaki üç vakitler zaman iksiriyle yok ederken gece düşlerini ayaz yanığı ten dokunuş tadına hasret öylesine tiz ki içte çınlayan ses uykular sensizliğin suya doyurulması kadar haram gözler yarınların suçlusu aşk ki inadı en hali varlığının avucunda sakladığın hain sapan gerginliğinde yürek şeklinde bir taş nişan al fırlat ki nasılda süzülürdüm gözlerinde acıma… / kırmızı çarşaflar serilmişti gergin tezatlıklar üzerine / oysa an kadar öncesi bu günün kandırılmak istenen çocuk yanımdaydın nefesin eteklerimi uçuşturan bahar yeliydi takılırdı pembeleşen yüzüme muzip bir gülümseme gamzelerden tat alma isteğini kabartarak dokunamazdın öpmeye kıyamazdın / sahi kıyılamayan yerde mi başlardı aşk / düşlerin güzelliğinde gerçekliğe dualar okunmadan gün ışısa inatla yarılsa gözbebeği ışıkla aşk yalandan süzülse mesela Piraye hiç yanmasa sevgisinin acizliğiyle ki adına yazılmış binlerce heceye mahkumiyette cennet bahçelerini görme umudunun sancıları silmişliğinde ki sadece yanılsama sarhoşluğunda yaşanmışken kırmızının göz alıcılığında bir ısırık tattan vazgeçiş önce nefes sonra ses olsa tende tükenmemişliğin coşkusuyla ve prenses hiç öpülmese defne // bir çığlığım senin için, olanca sessizliğimle… göğsüne yeniden ve yeniden çarptığım için affet... // |