IRMAKLAR AKARDI GÖĞSÜMÜZDEN
Irmaklar akardı göğsümüzden balıklar rahat yüzerdi
Ağaçlar dizlerine kadar göle girerdi. Saçları omuzlarına dökülen ince belli kızın Nedendir bilinmez gözleri düşlerime girerdi. Kahverengiye çalan gözlerimden yusufçuk havalanır Posta katarlarını karşılardı Karşı dağların sisli başlarında. Dudaklarım titrer gözlerim yağmurdu. Ürker miydi fincancı katırları, kuşun kanatlarından Mektuplar hep kırık kalemle yazılırdı. Aklım göğsümdeki balıklarda Canım oltaya mı takılırdı? Yeşile boyanmış yaprak dalından düşerdi Saçları omuzlarına düşen kızın gözleri ümitleri süzerdi Darağacı olurdu, dizlerine kadar suya giren ağaçlar. Bülbülle kaplı olsa da yol vermezdi yamaçlar. Çocuklar ağaçtan yapılmış arabalara binerdi Kayardı düşlerimde gözleri, şehre gece inerdi. Çoğu günler, ufka bakıp dilenen gözlerle Sadaka beklerdim, uçan kuşların çırpınışından. Paltom eskidi zamanla, cebimde geçersiz akçeler Saçlarım ufka bakarken bulutların arasında kaldı. Saçları omuzlarına inen kızın kanar avuçları Zaman bir kuştu, hepsi mazide kaldı, yalandı. M.S./2009 KAHRAMANMARAŞ |