DİYAR KEKOM
Kekoma Rumetle…
Küçelerin sığdır bilirim Kekom Çıkmazların diridir, demirdir daha… Edepten oymalı evlerin, haya tüter bacaların. Kılı kırk yaran ciğerinde sorgun, soğanın Sofralarında e(k)meğini bandığın soğumuş terin Pir kelamlarda kambur hürmetin, Kadim meseller çığırır eyvanlarından… Kekom el-alem kenafir bakar eşiğine bilmez miyim! Bu yüzdendir dört mevsim kar yağar avlularına Bu yüzdendir Kekom, kürek mi dayanır!? Memleketimsin, müstakil yazgılı… Memleketimsin Kekom! Yağız adamsın vesselam… Gavur meydanında ecnebi sübyanları emzirir bağrın Meryem kilisesinden Sarı Saltuğa el uzatır imanın Hançepeğin dibek taşlarında Bileğin kah buğday döver, kah namert Yüreğin oraktır Kekom! Hevsel bahçelerinde yaban kaypakları biçer Bilmez miyim… Fis uçurumlarından intiharı umutla besler, Saray kapısını Dicle’ye akıtır gülüşün… Keçi Burcunda miladı devralırsın Hurilerden Yedi Kardeşlere suretini biçer, kükrersin. Urfa Kapıda bedenime yaslarsın erkliğini, soluklanırsın. Kekom! Ben u Sen’den hünerinle bir -Sen kalırsın memleketime… Bir -Sen... Namerdin zehri az sıçramamıştır sırtına, dağ Kekom! Gene de, ne kervanlar kaldırır kaytan yüreğin, Bilmez miyim… Memleketimsin Kekom! Sevdam kuma getirmez gül çehrene bilesin… Halise Balkaş |