GÖNÜL DAĞIMNe gün kaybettim ay’ımı, Ben bilmedim balayımı, Dağlar ile halayımı; Bak çekeli yıllar olmuş, Sandım ki, sular durulmuş. Sen yalanı gerçekmiş san, Kaç kez aldanırmış insan, Sanma her günü bir nisan; Vurduğumuz sarp bir kaya! Hayat gelmiyor şakaya... Kaç oyun bilirdim oysa, Ne tüzük vardı, ne yasa, Ayağımı basa basa; Yoktu tasam, ne de derdim, Benimdir bu dünya derdim. Çok erken kalırken yaya, Kayıyor altımdan dünya, Nasıl düştüm ben buraya? Fikrimde yok, yok aklımda, Kaldım bir yalnız adada! Oysa sallanır mendilim, Konuştuğum aynı dilim, Anlamıyor ki, sevgilim! Merdiven dayarken aşka, Onun derdi daha başka. Gül açacak bağ olmanın, Başkası yok dağ olmanın, Bir ömür hep sağ olmanın; Bize kalırken firesi, Lokman da kaldı çaresi. Tutuş benimle el ele, Gel sen bugün beni bele, Yaşayamam artık böyle! Yaş yere bastı ayağım, Heyelanda gönül dağım... Hayrettin YAZICI |