Yağmur Bakışlı Adamlar
Yürürdük güneşe su çeker gibi
Yorulurdu yol, bahtımız olurdu Gönlümüzü serdik mi meydanlara Şehirler mazlumların tahtı olurdu Yağmur bakışlı adamlardık Keskin vicdanlarımız vardı Hep kanayan bir sol yanımız Yaşasın derdi yaşamayana Duvarlarınızdan utanan sloganlarımız Emperyalizme karşı sıkılmış bir yumruğumuz Ellerinden öperken Bir babamız vardı hep gurur duyduğumuz Kocaman ve nasırlı ayaklarımız Şampuan bilmeyen yağlı saçlarımız vardı Bir de masmavi umutlarımız Biz aşkı Yeşilçam’dan öğrenirdik Kızlara gazoz ısmarlayacak paramız hiç olmadı Olsaydı da söyleyemezdik Utanmayı bilen adamlardık Koca şehirler yıkılırdı omzumuza Namludan, işkenceden korkmazdık da Anamızın çatık kaşlarından korkardık Büyüdük şehirler büyürken Gecekonduların eğreti kaderinde Kızlarında gözleri büyüdü Yüreklerimiz yüreklerinde mahpus Kasıklarımıza kurşun akıtıp sustuk Nefsimizden önce gelirdi çünkü Uğrunda can verdiğimiz namus Şimdi tedirginiz her telefona koşarken Parçalanmış bir kadın sesi gibi Yaşasın dediğimiz yaşamadı Elvis gibi tararken saçlarımızı Bilemedik plastik çağında Pet şişelerin yutacağını çocuklarımızı Şu vicdanlarına saklanan yağmur bakışlı adamlar Yorulmuş seslerine türküler yasak şimdi Saklarlar yüzlerini delikanlı tarafından Onlar tedirgin bir şarkıdır Çocuklarını magazin sayfalarına Namuslarını denizin yalayışlarına kaptıran |
Namludan, işkenceden korkmazdık da
Anamızın çatık kaşlarından korkardık
Büyüdük şehirler büyürken
Gecekonduların eğreti kaderinde
Kızlarında gözleri büyüdü
Yüreklerimiz yüreklerinde mahpus
Kasıklarımıza kurşun akıtıp sustuk
Nefsimizden önce gelirdi çünkü
Uğrunda can verdiğimiz namus
Güzel bir şiir yazmışsınız.Fakat konuda yoğunluk olsa daha iyi olurdu.Dağılmış bir kompozisyon.Saygılarımla.